ÇAĞRI
Yaşadım ve onayladım,
Bu hayatta zor olan her şey değerlidir…
Zor elde edilen, zor kazanılan, zorluğunu hissettiğimiz her şey,
Ama zorbalık hariç…
Kolay elde ettiklerimizde bir o kadar değersiz ve de anlamsızdır.
Bir şeye ulaşmak istiyorsan onun için mücadele et.
Çünkü karşılaşılan her zorluk seni yüreklendirir.
Mücadele istiyorsan da hayatıma buyur.
Çünkü ben sana yapay ve sahte olanları değil, acımasız gerçekleri vadediyorum.
Ben sana hayatlardan ilhamla yeniden doğmanı vadediyorum.
Ben sana hiç yoktan var olmayı vadediyorum.
Benim sahamda kaybetme korkusu yok.
Benim sahamda mağlubiyet telaşı yok.
Çünkü benim sahamda tek bir Sahip var, yüzlerce binlerce yok.
O’da, izzet ve şanın, itibar ve tüm rütbelerin maliki, azamet ve kudret sahibi
Galibi Mutlak’tır!
Yolda selam da zafer de hep O’nundur.
*****
Adım Adım Değişim
T.C. Bursa Valiliği İl Özürlüler Kurulu’ndaki hitabım
Ekim 2009
Hayatım boyunca hep bir şeyleri değiştirmeyi hayal ettim; önce kendimi, sonra sistemi ve ardından çevremi… Oysaki değiştirmem gereken, zihniyetlerden başka bir şey değilmiş.
Hastalığımı kabullenmişim, mutlu değilmişim ama hep mutlu gösterilmişim. Anladım ki mutluluğu yaratan ben değilmişim. Istırabı yaratmaktan başka bir işe yaramayan bencilin önde gideniymişim. Vicdanımı arzularımın arkasına saklamış, hırslarımın kurbanı olmuşum. Hayat sandığım cehennemin dibinde boğulmuş, ses çıkarmamışım. Gerçek sevginin ve sevgilinin değil paranın esiri olmuşum. Anladım ki ben boşmuşum.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de kendimle onur duymuşum, gurur duymuşum. Üstüne üstlük takdir kazanmış, alkışlanmışım. Acınacak halime gülmüşüm, güldürmüşüm. Kimsenin yerine kendimi koymamışım. Çünkü ben hiç kimse bile olamamışım!
Ben benmişim, başkası başkasıymış. Görmüş, görmezlikten gelmişim. Duymuş, duymazlıktan gelmişim. Ve yaşamış, yaşadığımı bile hissetmemişim. Ders almamışım, uslanmamışım, utanmamışım. Çünkü ben utanılacak bir şey de yapmamışım.
Güç değilmişim, hayat değilmişim ve ölümü hayal bile edememişim. Ben kocaman bir körmüşüm, farkına varamamışım. Gücü Allah’tan değil, kullarından temenni etmişim. Tüm bunlar olurken ben isyan bile edememişim. Çünkü o kadar aptal, ahmak ve acizmişim ki bana denilene layık olmuşum; kaderci doğmuşum, engelli olmuşum.
Er ya da geç anladım ki hüsrandaymışım şunu da anladım ben bir değilmişim! Pek çokmuşum ve çoğunluk adına pişmanım. Şimdi sadece kendim için burada değilim. Benimle beraber arkamda görünmeyenle ve görünmeyen sessiz çığlıkla karşınızdayım.
Kendimden başlayarak, görünmeyen ve göremeyen birçoklarına gökyüzünün o güzel renklerini göstermek için buradayım. Gücümü insanlardan değil, görünmeyen inancımdan alıyorum.
Ben engelli değil, kusurlu değil, aciz, ahmak, kaderci değil, ikinci sınıf vatandaş değil. Ben insanım. Ve ben tek değilim. İnsanlık adına bir özelliğim (yiti kaybım) varsa da ben onlarla özel insanım. Sizden özerklik değil, özgürlük, yaşam ve özgüven talep ediyorum.
*****
Dostum, onlar gözünün içine baka baka sana “sabır” ı farklı yorumluyorlar. Dikkat et ve sabrın asıl mahiyetini öğren, zira bu hepimizin ev ödevidir.
*****
Her zaman derim,
Yoksulun halini anlamak için yokluk çekmene gerek yok, gel onun sofrasına otur.
Hastanın halinden anlamak için onunla aynı durumu paylaşmana da gerek yok, onunla bir yolculuk et.
Ve yaşlının halinden anlaman için vaktini beklemene gerek yok, onun duasına er.
…ama her amelden önemlisi evvela iyi niyet! Çünkü niyetsiz farz amel gerçekleşmez.
Can Ahmet Vural
26.05.16.4
Sosyal medyada bu hafta buradayız
#halitus
PAYLAŞ