GÜVEN, HER ŞEYİN İLACI
Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, İslam’la terörü aynı satırda olsa dahi bir araya getirmek, aynı konuda geçirmek ve birbirinden son derece ayrı bu iki yolu birbirleriyle bağdaştırmak kadar mantıksız ve irrasyonel yaklaşım herhalde yoktur. Çünkü Allah, yoluna verdiği ehemmiyet itibariyle özünde isyankâr değil, bilakis teslimiyetçi olmamızı, sabırla ve takvayla güvende kalmamızı biz kullarına emreder. Bu bağlamda İslam, zorbalık, barbarlık ve aşağılık davranışlardan münezzehtir. İslam, her yönüyle güzel ahlakı takip etmektir. O, Allah katında tek Hak yoldur. Allah’ın gelmiş geçmiş tüm elçileriyle Hz. Muhammed’e salat ve selam ederim.
Yukarıda belirttiğim duygu ve düşüncelerimle, inanan kardeşlerimle bin aydan daha hayırlı bildiğimiz kadir gecemizi ve müteakiben aziz bayramımızı tebrik ediyorum. Yeryüzüne rahmetin bolca yağdığı, hesaplarla terazinin yeniden düzenlendiği bu mübarek gecede başta ülkemize ve sonrasında tüm dünyaya yüce Allah’tan barış ve esenlik diliyorum. Bu hasbihal ile de, İstanbul Atatürk Havalimanında gerçekleşen menfur saldırıyı bir kez daha kınıyorum. Elim hadisede hayatını kaybeden masum insanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, ailelerine de başsağlığı ve güzel sabır dileklerimi sunuyorum. Terörün, terör övücülerinin ve örgütlerinin ve efendilerinin karşılığının tez verilmesini Hak katından temenni ediyor, toplumsal uzlaşı ve adaletin yeniden inşa edildiği aydınlık günlere birlikte ulaşmayı niyaz ediyorum. İnsanımızı her geçen gün daha da yaralayan bu terör illetine karşı ortak bir duruş sergilemeye her kesimden herkesi gücümün yettiğince davet ediyor, milletimizin birliği ve bütünlüğünün daim ve kaim kalmasını yine Allah’tan diliyorum. Musibetleri yok etmenin şifrelerini vererek kitabımda geçirdiğim manifesto isimli öz eleştirel yazımı ve bakışımı yüksek müsaadelerinizle yaraya şifa olması umuyla buradan bir kez daha paylaşıyorum,
Onların silahları var, bizim ise güllerimiz…
Biz biliriz ki güller silahları yener!
İç huzuru ve kamu düzenini bozmaya niyetli provokatif girişimlerin altında yatan temel sorun bozulan insan psikolojisi ve körelen ahlaktır. Ahlak deyince aklınıza cinsel çağrışım gelmesin sakın, bilakis ahlak norm, davranıştır. Buradan hareketle daha ileri gidersek sorun yok saymadır(ötekileştirme). Birbirini ezmeye, harcamaya dayalı bir sistemde böylesi eylemler kaçınılmaz olur. Hain emeller devreye girer ve insanların bu zafiyetinden faydalanırlar.
Herhangi bir topluluğun ya da bir milletin müşterek menfaatinden ziyade bireyin dolayısıyla EGO’nun öne sürüldüğü düzenlerde kimse ‘adalet ’ten söz edemez, etse de herkes kendi tekneciğinin derdine düşürüldüğünden o deyim havada kalır. Biz kimliğini kaybetti, biz öldü, şimdi sen ile ben küçük hesapların peşinde ve gölgesinde kıyasıya çarpıştırılmaktayız. Bu vahşi yaşam mücadelesinde yenilmemek, ayakta kalmak ve malumunuz bu rekabette yerimizi almak için elbette birbirimizi, altını üstünü bir güzel çizerek boydan boya karalayacağız. Kendi yaşantımıza düzen veremediğimizden karşımızdakini şekillendirmeye devam edeceğiz ve kendimiz olmaya mahkûm edildiğimizden kimsenin yanında olmayacağız, kimsenin sesi, nefesi, duruşu ve bakışı olmayacağız (böyle giderse)…
…Sonra, sonra da yalnızlık! Maazallah ama topluluklar arasında yalnızlık ateşi bizi saracak. Çıkış yolları arayacağız. Kimse de yanımızda olmayacak. En bilindik hikâyeyle nasıl bilirdiniz diye soranlara, gelmezdi ki bilmezük diyeceğiz. Burası benim şehrim, dünyam değil, ben buranın adamı değilim çünkü ama çevremde olandan insan olarak mesulüm... Layık mıyım? Son derece layığım. Bencilliğimden, tutmayan hesaplarımdan, konuşamadıklarımdan yersiz ama çok pişmanım. Çünkü ben olmamı istedikleri gibi oldum, olmak istediğim biri gibi değil!
Şimdi ne yüzle hain saldırılarda şehit düşen tüm canlara Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza da Allah’tan acil şifalar diliyorum? Dünya ve Kâinat bakışını hep bizden almakta... Bir şeylerin değişmesi adına mevcut ateşi körüklemektense bu yangına ve acıya iştiyak vacip olan. Canım yanıyor, canımız yanıyor. Tüm olanlara rağmen işte yol, işte yordam: "Bin zulme uğrasan da, bir zulüm yapma!" Hz. Ali (r.a)
İnsanları bir araya getiren ve orada tutan acıların ortak oluşudur. Olası büyük felaketlere karşı halkları eylemsizliğe davet ediyorum. Terör belasını er bulacak. Güçlü olun, metin olun, bir ve bütün olun ve yaşantınıza çeki düzen verin, hem de çok. /06.01.2015 tarihinde kaleme aldığım manifesto isimli yazımdır, Bypass Böyle Buyurdu Mü’min isimli kitabımda yer verdim. Hakları içtenliğimle tarafıma aittir.
/Can Ahmet Vural
29.06.2016.4 #terörünakavtet
PAYLAŞ