Böyle Buyurdu Can!

Kanlı darbe teşebbüsü üzerinden tam 12 gün geçti,

Bu acımasız girişime karşı gösterdiği tepkisini bir an olsun dindirmeyen Millet, motivasyonunu da gram olsun düşürmedi!

Dil, din, ırk, mezhep ve görüş ayrımı gözetmeksizin yurdumuz meydanlarında toplanan halklar, bu ülkenin illegal paralel örgütleriyle anarşik çetelerine pirim vermeksizin muhtelif eylemlerde kenetlenip mevcut siyasi iradesine sahip çıkarak adeta dünya tarihine büyükçe bir not düştü ve zulümlere karşı da bu mesajı genişletmeye devam ediyor.

Böylesi bir dayanışma kudreti, her bir Türk vatandaşımızı olduğu kadar bizleri de gururlandırıp son derece heyecanlandırıyor. Hainleri kast etmiyorum, kararlarının arkasında istikrarla yürüyen hemşerilerimiz başta olmak üzere tüm Türkiye halkına, kuşkusuz yüce devletimizin her bir katmanı ve kademesi bu vakarlı duruşlarından dolayı onlara minnet ve vefa borçludur. Bu inkâr edilemez göz dolduran bir gerçektir. Muhakkak olayların her yönüyle gösterilen duruş, dosta güven ve cesaret, düşmanaysa korku salmaktadır.

Karşılıklı verilen mesajlar iyice anlaşılmıştır fakat millet kararına okunan düello (ki bana öyle gelmekte) halen devam etmektedir. Türk demokrasisine kalleşçe indirilmek istenilen soğuk darbenin ikinci etkisi tüm kesimlerce malumdur.  Bu nedenle vatansiperane düsturlarını göğüslerine kuşanan cengâverler, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’dan ikinci bir emir almadan kesinlikle sokakları terk etmemelidir. Allah Onu ve milletimizi daim korusun inşallah.

Ailece katıldığımız demokrasi nöbetleri ve yürüyüşlerinde, en ön saflarda özel insanlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı görmekteyiz. Bu kutlu yürüyüşte aralarına katıldığım özel insanlar (Engelliler), gerçekten meydanlarda var olmalarıyla millet egemenliğine ve hukukun üstünlüğüne riayetleriyle Türk demokrasisine büyük ölçüde katkı sağlıyorlar. Bu sebepledir ki, bendeniz de o özel durumdan edindiği ilhamla, bugüne dek kardeşlerimizin gelmiş geçmiş hükümetlerce çiğnenen, yok sayılan ve yahut onlara haklarını vermemek için bin bir haksız girişime başvurarak çıkarılan torba yasalar adına kendilerinden özür dilenmesini devlet yetkililerinden temenni ediyorum. Bilhassa içlerinde Gazilerimiz de olmakla birlikte gerçek manada onların, “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” anlayışının tezahürü olduklarını vurgulamak istiyorum.

Şayet, ikinci bir dalganın yaşanmasından şüphe ediliyorsa ve bu şüpheler belli makamlarca doğrulanıyorsa, o halde uygun görülen 3 aylık OHAL zaman zarfında gücü yetmeyen kimselerin (engelli, yaşlı ve çocuklarımızın), toplum genelinde korku ve vahamete yol açmadan, milletin aydınlık günlerine olan inancını, mücadele şevkiyle azim ve kararlılığını kırmadan ve umudu baltalamadan, yapıcı ve uygun bir üslupla, geceleri artık demokrasi nöbetlerinden çekilmeleri gerektiğini, bu vazifelerini evlerinde dua, namaz ve ibadetler ile, kitap okuyarak ve ilim ve irfanla haşır neşir olarak sürdürmelerini en güzel biçimde net ifade edilmelidir. Aksi, onların bile bile ezilmesinden kuşkusuz hepimiz kaçınırız.

Türk’ün geleceği, bugünü ve gecesi hep ışık olsun. Allah yolumuzu aydınlatsın, bizleri iyiler kervanına salsın ve daim iyilikle müşerref kılsın. Zatına kul, narına kül, Habibine ümmet eylesin. Allah Türk ulusuna, salih yöneticilerine ve silahlı kuvvetlerine yardım etsin inşallah.

/Can Ahmet Vural

28.07.16.4

#Tektaraf

PAYLAŞ