Olmakta Olanın Hayrı
13.10.2014 tarihinde kaleme aldığım ve “Adım – Bir inancın ürünü” kitabımda paylaştığım aşağıdaki yazımla tüm okuyucu kitlesini selamlıyor üzerine yoğunlaşıp düşünmemizi temenni ediyorum…
Sonra diyorum ki kendime, şunun şurasında yaşasan yaşasan ne kadar yaşayacaksın Can Ahmet, kaç yıl, kaç asır? Evirsen çevirsen birkaç devir devirirsin, sonra devirecek bir evrede kalmayacak ve sen tükeneceksin. O buhara, gözünü kör edecek ışığa hazırla kendini. Sona ramak var. Bize sadece yaşamayı hayatta kalmayı değil, ölmeyi de anlat Can. Tüm amacın gayen bu değil mi; buradayım diyorsun, hayatın nabzında. Onunla beraber atıp tutuyorsun nefesini. Görünmek, duyulmak, hissedilmek ve anlaşılmak istiyorsun. Senin yerinde olmak isteyen gençleri görüyor yersiz heyecana kapılıyorsun, evet, Can Ahmet’ler artsın derken asıl gayen buydu. Sen aslında yaşamak istemiyorsun, yaşatmak istiyorsun ama kendini değil binleri, on binleri. Varlığın senden hesap soracak. Bunu bilmene rağmen korkusuzca ifşa ediyorsun mevcudiyetini, ortaya koyuyorsun. Tek tesellin bu, hepsi bitecek, hepsi geçecek, yok olacaksın. Peki, bu işten kazancın ne olacak. Daha ne olsun, gönül dolusu huzur. Hem bundan ala kazanım mı var? Şimdi buradan diyorum ki, herkes kendine yakışanı yapıyor. Bizeyse affetmek yakışıyor. Din bile akıl sahiplerine verilmiştir. Buna aklı yetmeyenler mesul değildir. Ancak saf ayağına yatanlar ve bilmezden gelen inkârcılar başka. Onları kurtaracak bir yol, bir tarz, bir üslup hiç olmamıştır.
Tüm bunca yaşanan olaylardan şeytanı sorumlu tutamazsın, o da görevini yapıyor. Tüm batı, şer güçler, gölge orduları, gözlerine perde inenler, aymazlar, manevi anlamda sağır ve dilsiz olanlar, sonra bizler ve tüm kâinat görmemiz için söylüyorum, aslında tek bir amaca ve tek bir kudrete hizmet ediyoruz. Öyle ya da böyle oyunun içindeyiz büsbütün. Sorumluyuz ve sorumlu tutulacağız. Yüce Allah’ın kararı, sancağı altında birleşiyoruz. Tıpkı devir gibi. Hücreler gibi bölünerek, parçalanarak, dağılarak birleşiyoruz. Senden istediğim istenilen, herkesi kardeş edin ama gerçekte yalnızca bir tane kardeş edin. Gücünü, boyunu ve haddini aşma. Bil dost, nerede bir huzursuzluk varsa orada bil ki israf vardır. İsraf bir işte ölçüyü taşırmaktır. Ölçülü ol ve Allah’tan sakın. Yalnız değilsin. Olmakta olanın hayrı budur, kendimize pay çıkarmak; etkilediğimiz ve etkilendiğimiz dünyada nefesimiz yettiğince iyi insan olmak. Bu dünya sahnesi senin, benim ve hepimizin. Kılıçlar çekildi, bundan böyle yalnız yaşatmak için yaşa. İnan bana bu yolda ölmek sana iyi gelecek.
Selametle Mudanya…
Can Ahmet Vural
11.08.2016.4
PAYLAŞ