15 TEMMUZ DEMOKRASİ ZAFERİ

HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR - Mustafa Kemal ATATÜRK

15 TEMMUZ 2016 gecesi, Türkiye Demokrasisine karşı büyük bir suç işleniyor, Türk Silahları Kuvvetlerinden bir grup yetkili devlet yönetimini ele geçirdiklerini köprüler basıp yollar kapatarak ve Türk yayın kuruluşlarına baskınlar düzenleyip yayınlar durdurarak ve Türk bürokratlarını alıkoyarak ilan ediyor.  Dünya tarihinde eşine pek az rastlanır cinsten gelişmeler ülkemde sadece bir kaç saat içerisinde yaşanıyor. Türk Milleti, bu azılı gruba karşı göğsünü siper ederek müdahale ediyor. Devletin en başından ve ona bağlı emir komuta kademesinden halkımıza yağan mesajlarda, bunun bir isyan olduğu ve gerçekleri kesinlikle yansıtmadığı yönünde ve de bu isyanın derhal bastırılması gerektiği şeklinde vurgulanıyor. Polis ve Jandarma el ele verip bu asi muvazzaflara karşı harekete geçiyor.  TBMM üyeleri olağanüstü toplanıp tüm partilerin sözcüleriyle olası darbeye karşı ortak bir bildiri yayınlıyor, derken Bakanların gece mesaisi durmaksızın devam ediyor. Gece boyunca sala ve ezan sesleriyle halk camilere ve meydanlara davet ediliyor. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yetkileri teyakkuzda. Şafak vakti, darbecilere karşı devletle milletin kol kola direnişi büyük ölçüde sonuç veriyor. İsyan eden üst düzey er ve er başların çoğu tek tek vatandaşlar tarafından yaka paça tutulup ilgili polislere teslim ediliyor ya da kendileri teslim oluyor. Halk imtihanını en çok da bu noktada veriyor, çünkü darbeciler, yani yurtta sulh komitesi yurdun dört bir tarafında vatandaşa silah doğrultup yurt genelinde adeta terör estiriyor ama ne hikmetse ezilen 20 yaşındaki her şeyden habersiz Mehmetçik oluyor. Gerginlik gece boyunca devam ediyor. Muhtelif devlet kurumlarıyla milletin temsil yetkisi taşıdığı TBMM, içinde bulunan vekillere aldırış gözetmeksizin jetlerle defalarca bombalanıyor. Bu acımasız hunhar saldırılar, iradesini savunan halkımıza yönelik olunca meselenin iç yüzü gün ağarmadan kendini açık ediyor, ele veriyor. Bu çılgınlığı gerçekleştirenler, asker değil devlet içinde bir terör yapılanması. Hedefse, hükumet yahut politikaları değil, millet ve milletin vakarlı, kadirşinas duruşu. Kandırılanlarsa yine asker ve milletin ta kendisi…

16 TEMMUZ 2016 sabahı, bir gece öncesi Genelkurmay Başkanlığı binasından kaçırılan Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar Paşa ve üst düzey mevkiidaşları sağ salim kurtarılıyor, kendilerine geçmiş olsun, diyorum

Hemen ardından alıkonulan Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri aynı zamanda tanışma fırsatı elde ettiğimiz değerli şahsiyet Fahri Kasırga beyefendi serbest bırakılıyor, çok şükür diyoruz ve tekrar kendilerine geçmiş olsun dilek ve temennilerimizi sunuyoruz.

Geçirmekte olduğumuz bu demokrasi savaşında canını dişine takarak milletinin meşru müdafaa hakkını tanıyıp meydanlarda savunan herkesten ulu Allah razı olsun, bu yolda can almayıp da verenleri ahiret hayatında aziz ve Zaatına yakınlardan eylesin inşallah.  Ailelerine ve yüce Türk milletine başsağlığı ve geçmiş olsun temennilerimi yenilerken Allah bu millete yeniden aynı imtihanı yaşatmasın inşallah diyorum.

Can Ahmet Vural 16.07.2016

Olayların ardından Twitter'dan yayınladığım kınama mesajım aşağıdadır:

1-.

2-

3-

4-

5-

6-

PAYLAŞ