ZOR DA OLSA
Bir temenni bir nasihat…
Hayat bir maratonsa,
Karşılaşılan kulvar ve şartlar burada ne kadar zor olursa olsun Hz. Muhammed (as) ‘in buyurdukları üzere, ayaklarınız toprağın üzerine bastıkça kendinizden emin olun ve her ne pahasına olursa olsun yalnız doğruya kanalize olup yalnız doğruyu haykırın.
Her birimiz bu hayata karşı yönelttiğimiz soruların cevaplarını yaşayarak tecrübe ediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde dostlarla, bütün sevdiklerimle bir yaş daha aldım, hayırlı mı bilemem, sanırım 29 yaşına vardım. Geride bıraktığım 29 sene hatırına oldukça yorulduğumu net bir şekilde ifade edebilir ve bunu da paylaşmaktan kaçınmam.
Zaman bizlerin çabasına ve niyetlerine bağlı lehimize ya da aleyhimize işlemekte…
Bizlerse içimize çektiğimiz yahut akışına kapıldığımız şu zamandan mesulüz.
Onu değiştirecek, güzel ve anlamlı kılabilecek kudrete sahipken elimizden bir şey gelmemesi veya elimizden gelenin birleşmediğimiz sürece burada kalıcı bir değer, etki unsuru bırakamaması ise açımdan endişe verici.
Ben bir yolda ilerliyorum, sanırım mehter edasıyla atıyorum adımları... Yerimi konumumu ve izdüşümü ben tayin edemiyorum bu yolculukta… Yolculuğumu (görmediğimi) size anlatmakta daha ehil ve yetkin değilim. Gördüklerimi de hesabıma işleyerek zaten aktarıyorum. Bunun hesabını da veriyorum ve vereceğim inşaAllah.
Dostlarımızla da paylaştığımız gibi biz bu yolculukta ömrün bereketini değil, hayırlısını Allah’tan niyaz ediyoruz. Allah çabamızda bizleri muvaffak kılsın.
Şunu belirtmem icap ediyor...
İnsan, bütün güzel amellerini bağışlayıp günahlarıyla baş başa kaldığında anlıyor.
Bu hayatta mutlak iyi ve mutlak kötü insan diye bir olgu yok.
İyilik ve kötülük her insanın doğasında var olan birer kabiliyet.
Bu doğrultuda nefsini takva ile Müslüman edenler var, küfründe diretenler var.
Sadece birinin diğerine oranla törpülenmesi, bastırılması gerekiyor.
Ve yine bu yolda insan anlıyor ki,
Dünyanın en iyi insanı da kendisi, en kötü insanı da…
Ve sonunda ikilemlerden kurtulup Tekliğe varış elzem oluyor.
Allah doğrulardan eylesin.
Yaş günümü tebrik eden tüm dostlarıma müteşekkirim.
*****
Vaktiyle bir belediyemizin Özel İnsanlarımıza yönelik düzenlediği serbest konulu Mektup Yarışması’na gönderdiğim özeleştirsel mahiyetteki mansiyon ödülüne bile layık görülmeyen bu mektubumu bir kerede buradan paylaşmak istedim… Af ile…
04.05.2016.3
Alper’leri Yâd Mektubu
Alper kardeşimin 40’ı cemiyetinde, yakınlarıyla hısım akrabalarına / Bursa
Alper kardeşimi sevgiyle anıyorum!
Hak etmesek de helallik isteyelim ondan. Neden mi? Neden hak etmediğimizi cümle âlem biliyor. Devlet ve toplum olarak Alper kardeşimizin, Fuat kardeşimizin ve benzeri kas hastalarının yaşamsal ihtiyaçlarına yanıt vermekte maalesef gedik kaldık, geç kaldık. Hasılıkelâm üşendik. Yetmedi, geçmişten günümüze uzanan bu yolda ben de dâhil olmak üzere onların eğitimlerine, hayallerine, üretken yaşamlarına ve de çevrelerine faydalı birer birey olmalarına ket vurduk, engel olduk. Onları kendimizden soyutladık. Benlik hevesine kapıldık ve onları aramızda yok saydık. Tüm bunları yaparken de utanmadık. Bu hayatın elbet bir gün biteceğini aklımıza getirmedik. Nefes almaktan nefes veremedik, nefes olamadık.
Velhasıl şimdi günah çıkartmaya çalışmıyorum. Özrümüzü, engelimizi Alperlerin, Fuatların, Can Ahmet’lerin ruhlarına beyan ediyorum. Asıl engelli, asıl kusurlu olan bizleriz! Haklarımızı helal etmeden evvel dilerim ki kardeşlerimizin hakları bize helal olsun. Aksi takdirde bu vurdumduymazlığın şiddetli vebali iki cihanda da yakamızı bırakmayacak. Ebedi âleme intikal ettikleri halde halâ ders vermeye devam eden ölümsüz kahramanlardır onlar. Bizlerse onlar nezdinde kötü öğrencileriz.
Alper’im, senin böyle cemiyetlere ihtiyacın yok canım kardeşim. Çünkü seni her andıktan sonra da insanlarımız yaşam kalitelerini yükseltmemekte diretiyor. Biliyorum ki bu dünyada senden esirgediğimiz rahata baki âlemde kavuştun. Canından çok kıymet verdiğin anneciğin, kardeşlerin ve gözünden sakındığın tüm sevdiklerin ile dünya hayatında karşılık bulamadığın her arzun, her tutkun arkandan gelen bizlere emanet artık. Seninle aynı kaderi paylaştığımız tüm kardeşlerimiz Allah’ın bizlere bir emanetidir. Sana yüce Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Huzurla…
Devlet ve toplum olarak işte bu canlarımızın yaşarken kıymetini bilmemiz ricasıyla niyaz edelim ki bütün kas hastaları ve benzeri yetersizliklere sahip olan bütün Özel insanlar cümlemizden şefaatçi olsunlar.
İnşaAllah
Can Ahmet Vural
/ Bir Dost
*****
3.5 yaşındaki biricik yeğenim Gökçe’min ağzından,
Çocuklarınıza güzellikle öğretin…
1881 de bir bebek doğdu
Annesi adını Mustafa koydu
Sarı saçlı mavi gözlü
O güzel bebek
Büyüdü büyüdü
Atatürk oldu.
Atatürk yoktu,
Düşman çoktu
Atatürk geldi
Düşmanı yendi
Bu güzel yurdu
Bizlere verdi.
Varolma sebebimiz olan Cumhuriyet Bayramımızı tebrik ediyor Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını ve kahraman ecdadımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Ve 29 ekim Cumartesi günü Saat 14.00 ‘da Derneğimizin düzenlediği Hakkı Güleç hocamızın katılımlarıyla gerçekleşecek “Cumhuriyet Fazilettir” başlıklı söyleşiye tüm Mudanya Halkını ve Gürses Gazetesi emekçilerini bekliyorum, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Bursa Şubesi
Yer, Reşat Oyal Kültürpark içindeki Dernek yerleşkesi.
Can Ahmet Vural
27.10.16.4
PAYLAŞ