OLAYLARIN ARKASINDAN
İstanbul'da yaşanan elim terör saldırısı, Mevlid Kandili ve Halep katliamına ilişkin düşüncelerimizi tek bir başlık altında toplayıp köşemizden ve wab sitemizden tüm dünyaya haykıryoruz. Bütün iyi insanların ve mazlumların yanındayız, kederli şehit ailelerimizin acısını paylaşıyor, böylesi hadiselerin bir daha yaşanmamasını diliyoruz.
Hemşerim istikamet nire?
Hesaplaşma ve çatışmaların gölgesinde dünya genelinde yaklaşık bir buçuk milyar Müslüman kardeşimizle birlikte bir Mevlid Kandil’ini daha bilinç ve neşve ile idrak ettik. Efendimiz Hz. Muhammed (as)’in dünyaya gelişlerinin sene-i devriyesinde O’nun güzel ahlakıyla yaşam öğretilerini takip ederek tüm insanlık tarihinde çığır açmış izi silinemez hatıralarına bilgimiz dahilinde ve şuurumuz el verdiğince Allah’ın da yardımıyla birlikte andık işledik. Bir kez daha Allah’ın duası ve selamının alemlere rahmet olsun diye gönderilen sevgili Peygamberimiz’e ve O’nun yolundan gidenlerin üzerine olmasını temenni ve niyaz eder kutlu haftayı ve kutlu Nebiyi hayırlı amellerimle yad ederim. Dünyanın şu an ki ahvalini O’nun gösterdiği ve emrettiği güzel ahlakı terk etmemize ve bu güzel ahlak hakkında itilafa düşüp fırkalar halinde gruplara ayrılmamıza, dağılmamıza ve de ayrışmamıza borçluyuz. Borçluyuz derken, neden ve sebepleri ifade ediyorum. Bu uzunca bir konu, buna en kısa zamanda Allah’ın inayetiyle inşallah hep beraber değineceğiz. Hem de “Vakıa” Suresinden hareketle... Geçmiş kandilimiz mübarek olsun.
*****
İstanbul Beşiktaş Stadı yakınlarında Beşiktaş & Bursaspor karşılaşması sonrası çevik kuvvetimize yönelik olduğu bilgisi bütün kamuoyunca bilinen menfur kalleş intihar ve bomba eylemlerinde hayatlarını yitirmiş bütün masum vatandaş ve şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına sabr-ı cemil temennileriyle tüm ulusumuza başsağlığını, terörün ve şiddetin her türlüsünü kınayarak net bir duruşla diliyorum. Olası, beklenilen ve şer güçlerce çıkarılmak istenilen kaos ortamlarında bütün vatandaşlarımızı meşru Hükümetlerinin yanında olmaya ve onunla ortak bir tavrı takınmaya davet ediyorum. Milletin içine düştüğü bu vahim tabloyu kurtaracak, milleti felaha ulaştırıp, selamete erdirecek olan yine milletimizin sağduyusu, engin tecrübesi ve tarih karinesinden kendisine çıkardığı ders ve normlar olacaktır. Milletimizden başka bir kurtarıcı aramaya gerek yoktur. İşte bu bağlamda, ulusal ve uluslararası kamuoyuna, yerel ve ulusal medya camiaları nezdinde büyük bir sorumluluk hissiyatı düşüyor. Bu sorumluluğun diyetini ve gereğini yerine getirmek için de her kesimden herkes hazır ve de nazır olmalıdır. Bu anlamlarda konuyla ilgili duygu ve düşüncelerimi Allah Türk’ü ve Türk’ün gözetiminde tüm iyi insanları korusun, niyazıyla toparlıyor, cennet yurdumuza tekrar geçmiş olsun, diyorum.
*****
Bazı borçlar vardır, ödenmez. Öde öde bitiremezsin o borçları…. İşte yazımın bu paragrafında bu edindiğimiz toplumsal borç harca değineceğim,
O borç ki vatan borcudur; vatandaşlık borcudur. Ahde vefadır o. Kendinden başkasını sayıp, bir başkasının özgürlük ve haklarına riayettir. Sevmesen de, seninle aynı düşünmüyor diye tasvip etmesen de hukuksuzluğa bulaşmamışsa şayet karşıdaki kişi, onun yaşantısına ve tuttuğu yola saygı göstermektir. Ne demektir şimdi bu? Umursamamak ya da oralı olmamak, kısaca eylemsizlik hali, avam için söylüyorum. Ya da susup bir dinlemektir, idare için söylüyorum… Vatan senin evin, hanen, ocağındır. Doğduğun, büyüdüğün, vardığın ve varacağın yerdir. Aile büyüklerimize gösterdiğimiz hürmeti topraklarımızın her santimetrekaresinde yaşayan tüm masum halklara da göstermeli, bir arada olmayı ve tutunmayı başarmalıyız.
O borç ki, takvadır. Allaha karşı büyüklük taslamaktan kaçınmaktır. Ahdimizdir o. Kalubela ’da Rabbimize “-Beli” diyerek verdiğimiz sözdür. Hiçbir gerekçe ve koşulla başkasının canına, malına, ırzına ve yaşam haklarına kast etmemek, buna yeltenen her türlü, fiil, düşünce ve tarzı eylemlerden hep sakınmaktır. Öldürmeden yaşamak ve yalnız yaşatmak için çabalamaktır. Ki, inancımızda odur, Allah, böylesi bir ahlak içinde olanların derecelerini her iki cihanda da yükseltmiştir. Onları er ya da geç maksuda erdirir, kemale ulaştırır. Onların amelleri heba da olmayacaktır.
O borç ki, insanlığımızın gereğidir. Zulme zulümle karşılık vermemektir. Zulme uğramaktan ve zalime dönüşmekten Allah’a sığınmaktır. Hayat yolunda gücümüz yettiğince uzlaştırıcı ve birleştirici olmak, kendimiz için istemediğimiz bir şeyi başkası için istemekten kaçınmaktır. Barışçıl adımları ve politikaları izlemektir. Zalimi alkışlamamak, zulmüne boyun eğmemek ve hakikat ışığına perde olmamaktır. Kesinlikle gerçeği saklamamaktır. E, nasıl olacak? Yeryüzünü kirleten, düzeni bozan aymazlara, kötülüklerle kötülere fırsat ve aman verecek yolların önüne iyilerden ve iyiliklerden oluşan barikatlar kurmaktır. Sınırları, ölçüyü ve düzeni iyi kavramaktır.
O borç ki, namazları dinin emirleri gereğince dosdoğru eda etmek ve salât’tan gafil kalmamaktır. Allah’ın rahmetini ve arzusunu yaşamın her alanında aramak, bulmak ve ne pahasına olursa olsun varlığımızla bunu her daim diri tutmaktır. Yetimi itip kakmamak, yaşamı onarmak, yoksulu doyurmaya teşvik etmek, mazlumu ve mağduru gözetmek, insanların sıkıntılarından bihaber olmayıp düşene yardım elini uzatmaktır.
O borç ki saymakla bitmez, yazmakla tükenmez...
Ama ben bu borcumu çok iyi biliyorum,
İşte o borcun özeti, sana çıkarılan faturada iyi insan olmak!
Ve insan kalmaya çalışmaktır.
İşimiz zor ama Allah kerim.
Velhasıl yine bitti, haftaya daha iyi olmak dileğiyle
…yaraları sarmaya devam!
Can Ahmet Vural
15.12.16.4
PAYLAŞ