CAN OLSUN KAN OLSUN ŞİFA OLSUN
Çitleri aşan koyunlara MERHABA
Kafesi kıran kuşlara MERHABA
Sabahın ayazında öttü diye başı vurulamayan horoza MERHABA
Kapana kendini kaptırmadan rızkını almayı başaran fareye MERHABA
Talihsiz kör kurşuna şehadet şerbetini içmeden görevini yapan, Hakimime, savcıma, işçime, askerime, polisime, doktor öğretmen ve öğrencime MERHABA!
DEVLET EMANETÇİSİ MEMURA BU MİLLETİN ASLINA UZANAN HER EL KIRILSIN! Fatihin dediği gibi, "düşmandan pervamız yok bizler ki şahinler sürüsüyüz" Şahid ve şahidelere koca bir MERHABA,
Zalimler topluluğuna karşı mazlumlar kervanını yokuşa çıkarıyoruz, herkesi varoluşuyla devletine ve milletine yararlı, gücünün yettiğince cari kalıcı hizmetler meydana getirmeye ve bunları teşvik etmeye davet ediyoruz... Bir şey konuşmuyorsak da uyuyoruz sanmasınlar, biz aslında birikiyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ büyük bir devlettir, tarih boyu süregelen gelenekleriyle farklılıkları kendi himayesinde hoşgörü ve diyalog ekseni altında barındırıp kardeşlikle muhafaza edip korumuş ve barış içinde yaşatmıştır. Kendi gücünü diğer sömürge devletlerine oranla kendi milletinden alan bu erk yapı, 1919 ve 1920 de Anafartalar Kumandanı Gazi Mustafa Kemal kurmaylığında ve sayesiyle Kuvayi Milliye ruhuyla yeniden ayağa kalkıp yekpare vücut ve hayat bulmuştur. İşte o Kuvayi Milliye’nin getirdiği son nokta Cumhuriyet tarihiyle birlikte 15 Temmuz sivil halk direnişi zaferidir. Bu aziz ve mukaddes devlet öyle 3 beş tane çapulcunun eline bırakılmayacak kadar kutsal ve muteberdir. Bu saygın yapının asıl muhafızları, Türkiye Cumhuriyeti adından da anlaşılacağı üzere milletin ta kendisidir. Peygamber ocağı dediğimiz askeri yapımız da bu milletin öz evlatlarından oluşmaktadır. Bizi ileriye taşıyacak şuursa, vatan devlet millet olgusu, ilkesi ve her daim anlayışı olacaktır. Baş ayrı gövde ayrı değil, başla gövde ve ona can veren milli değer ve yüksek ahlak bilinci, vatan sevgisi ülküsüyle kenetlenmiş bir ruh ve onunla hareket eden bir siluetten bahsediyorum ben. Evet, bu doğrultuda Hâkimiyet de istikrar da milletindir.
Büyük önder M. Kemal Atatürk şu vecizeleriyle ne de güzel göstermiş parolayı, “Vatan sevgisi, ruhları kurtaran en kuvvetli rüzgârdır.” …İhtiyacımız olan her daim de bize işte budur. Çünkü esas manada ancak vatan sevgisi, topluma fazilet ışığını aşılar.
Hayata, düzene eleştirel yaklaşıp yaşam kalitemizi yükseltmek adına standartlarımıza ve bu standartları oluşturanlara karşı düşünsel mahiyette bir tepki bütünlüğünü ortaya koyabiliriz ama söz konusu Vatan ve ona kast edenlerse, ne fikrimizi tanırız, ne rengimizi, ne sosyal çevremizi ne de en kıymet bildiklerimizi! Söz konusu vatansa indimizde bunların hepsi anlamını yitirir ve biz tüm oluruz.
Şimdi bir şey için canhıraş çalışıyorlar, bilmem fark ettin mi? Senin elinden bu sevgiyi koparmak için çabalıyorlar, o düşman ve büyük kurultayı her gün daha planlı gerçekleştiriyor bu nedenle eylemlerini... Buna izin verme. Ortadoğu’nun hali ortada, fitneye aman verme. Senin vatanın yeşil kâğıt parçası değil, senin vatanın bindiğin otobüs, içtiğin su, yediğin ekmek, soluduğun hava, vardığın toprak ve varacağın son durak. Unutma, bu otobüs şeridinde hızla ilerliyor, içinde bulunduğun sıkıntılara aldanma, o sıkıntılar da dünyalıkların ta kendisi. Keza Beydaba’nın da dediği gibi, “bu dünyâ, bir anda ışıyan ve aydınlık ümidi veren sonra da ansızın silinen şimşek gibidir. Ardından yine karanlık gelir.”
******
Buradan bazı arkadaşlara bir gönderme yapıp yazıma öyle noktayı koymak istiyorum, müsaadenizle,
Eğer karşımdakine gavur dersem, kendimi Müslümandan saymam! O zaman ben de ateistim derim ve bilirim, Rabbi Teala’yı tanıyıp da O’nun yüceliğine ve zatına eşkoşmak ayrıdır, O’nu görüp de bilmemek veya bilmezden gelmek başka. Bilirim ikisinin de affı yoktur orada ama birinin cezası diğerine oranla daha çetindir. –/yazım aşamasındaki Ders kitabımdan
Bu arada “Merhaba” frs. Benden sana zarar gelmez, demek
- Merhaba Dünya, de ve dön, şimdi bu yazıyı baştan oku.
Can Ahmet Vural
15.06.17.4
PAYLAŞ