OTOBÜS KAMYON JİP BİİİP
Art arda gelen fikir akımlarına tutuluyorum şu zamanlar, bir işi tamam etmeden bir diğeri başlıyor... Ne mouseum oynuyor ne elim yetişiyor başımdakilere, gelenlerin çoğunu ard beyne yolluyorum istemsizce.. hareketimi kısıtlıyor etrafımda dolaşan düşünceler, kararsızlıklar değil bu bendeki, mücadelemde gösterdiğim istikrarın devamlılığıdır.. Bu insan müthiş bir varlık, kendisini çözdüğünde anlıyor, her şey kendiliğinden çözülüyor..
Sonra diyorum,
Duran değil, yerinde sayandır kahraman,
Giden değil, geride kalandır hep kazanan.
Yrd. Doc. İslam Musayev hocamın 2016 yılında kaleme aldıkları “Engelli Bireylerin Din ve Değerler Eğitimi”, adlı kitabı geliyor aklıma, özel gereksinimli bireylerin acımasız yaşam koşullarında başvurduğu noktaları değerlendirme, ölçme ve durum tespti açısından bir başucu kaynak kitabı. Oturduğu yerden yazmıyor İslam bey bunu, şahsımda dahil olmak üzere kendisi gibi özel durumu olan kardeşlerine gidiyor, merak ettiklerini soruyor, felsefi ve bilimsel kaynaklardan araştırıyor, fikir düşünce ve dünya görüşlerimizi not alıp iyi bir sentezle harmanlayarak kitabına yansıtıyor. İyi yapıyor. Kardeşi Can Ahmet’e de gönderdi bir adet, Tam da Ramazan’ı değerlendirmek isterken bu kitapla tanıştım, heyecanla ve merakla açtım, okudum. Değerlendirmelerimde de şu kanıya vardım,
İnsan sıkışınca, yani kısıtlılık gibi özel bir halle karşı karşıya kalınca, müstesna durumlar hariç yaptığı her yolculuk önce kendi iç dünyası oluyor. Dışarıdan kaçması buna fırsat ile müsamaha gösteriyor. İçerde ne varsa onu yaşıyor insan, genelde yaşadığı uç noktalar oluyor burada da. Allah korkusu ve ahiret inancı varsa şayet insanda terazide giderek en yakınlardan, şayet yoksa Allaha öfke kızgınlık ve azamet duyuyorsa, ki gerçeği değiştirecek olmasa bile, giderek uzaklardan oluveriyor. Ama fakat lakin yapılan bu yolculuk girişimi, hakiki surette insanın kendisini bulmasına engel değil, bilakis fırsat teşkil ediyor. Engel koyucuların neye sebep olduklarını bir kez daha bilmelerini istedim.
*****
Evvela şunları bir düzeltelim,
Sosyal sorumluluk diye bir olgu insan doğasında yoktur,
İnsani ve vicdani sorumluluk “yükümlülük” vardır,
Oda herkeste vardır ama kimisi bunu muhtelif kampanyalarla ekarte etmek ister, onların da yaptığı sorumluluk nezaket incelik ve var oluş nedenimiz yerine kampanya olur ve bu kampanyaların da belli bir tarih dilimi, sonrasında bu davranış kalıbı insanla birlikte yok olup silinir gider.
*****
Emekli General Osman Pamukoğlu açıklamış,
“İhtilal ve darbelerin tarihine baktığınızda şunu görürsünüz, ihtilal ve darbe yapılmaz(,) gelir(.) Kötü koşullar bunu hazırlar” konuya dair bu fakirin de bir kaç tespiti olacak, Paşa’nın sözlerinden hareketle görünen o ki, bu kalkışılan bir kalkışma değil, kışkırtmadır, seneryo değil, tezgahtır. Bunu düzenleyenler Batılı milisler ve onların taşeron figuranlarıdır. Planlanan maksat, Ordunun yıpratılması ve halk nezdinde alenen Hükumet düşmanlığı oluşturulmasıdır. Bu yaptıkları düpedüz propagandadır. Neyseki hesaplar, devasa demokrasi mitingleri ve geceler boyu süren nöbetlerle boşa çıkmıştır. Burada en etkin davranış, Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrısıyla Sn. Hulusi Akar komutanın Yenikapı mitingine katılıp meşru siyasi riyasetin, halkın istek ve kararının yanında ve arkasında olduklarını belirtmeleri olmuştur. Oyuna gelmeyip getirmeyerek taşkınlıklardan kaçınmak hepimizin yararınadır. Sağduyu ile 15 Temmuz şehit ve gazilerimizi bir kez daha anarım.
******
Doğru bildiğimiz yanlışlar,
- Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin, duası, hakiki manada Allahtan başka olamı ki muhtaç olalım, onun yerine, Allah kimseyi kimseye gebe bırakmasın! Doğru bi yakarış olacaktır.
- Her şerde bir hayr vardır, deyimi son derece yanlıştır. Doğrusu, Her şeyde bir hayr vardır, olacaktır. Şer altında hayr aramak gaflettir, dalalettir.
- Allah sana ne istiyorsan onu versin, minnet niyazı, ne biliyoruz istediğimiz şeyin bizim başımıza bela olmayacağını ? Yerine, Allah sana hakkında her şeyin hayrlısını versin, isabet olacaktır.
Ve milletin yanlışını düzeltmek büyük hatadır.
Hatalarımdan dönüyor gördüklerimi sergileyerek yazıma yeniden nokta koyuyorum.
Can Ahmet Vural
20.07.2017.4
PAYLAŞ