40 UYUYANLAR 7 DOĞURUP 9 KAÇANLAR
Dün, onu diyorum kendime,
- Ben ne zaman kaybettim?! Diye...
Kazançlarımı topladığım söylenemez,
Kayıplarımızsa, hıfzımdan silinmez
Yolumda bu işaretleri izlemenin bedeli,
*Paha biçilmez...
O kayıplar, çantadaki yükler;
Çöp kovasındaki israfsal atık maddeler
Karıştırdıkça unuttuklarım, geçmişim, izim...
Omurgamı göçüren sırtıma oturan öküzler,
Kanımı emen embesiller
Beni gerisin geriye hesaba çeken anlar
Çektikçe fakiri daha da ileri fırlatırlar!
Şimdi, ben ne ara mı kaybettim?
Herkesin benim kadar güçlü olmasını bekledim,
Herkesin beni anlayışla karşılamasını, bu maksatla duygusal rüşvetlere boğdum milleti.
Ben nasıl başarıyorsam, nasıl kazanıyorsam o da öyle kazanmalı, dedim
Nerde benim hayatım, ne zaman doğacak gün bana ve ne zaman dönecek talihim?
Sorularıyla yaşamın tadını ıskaladım.
Olayları sebeplere bağladım ve işime geleni baştacı yapıp omuzlar üstüne taşıdım..
Kendime yalanlar söyledim, ardından bu yalanlara inandım...
Oysa ben, yalnızca bana yönelik bir yaşamda, yalnızca kendi aynamda sıfatıma gülerken onbinler arasından sıyrılarak kaybettim.
...Kendimi
Kimsenin hakkını savunmadığım anlarda...
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, dediğimde
Başkalarının acılarından geçinip onları görmezden geldiğimde
Ve beklenti ve güvenin yörüngesini değiştiğimde, kaybettim.
Şimdi,
Cesaret edip kişisel aynamda gözlerime bakıyorum ve düşük yapıp yere döktüğüm gözbebeklerin benle nasıl münakaşaya kalkıştıklarını görüp durumu içselleştiriyorum.. Onlar ayakta- hayatta ve onlar yazdırıyor bunları bana.. Evet, onlar beni kanatsa da ben hala onlarla yüzleşme cesaretini şahsımda buluyorum.. diyorum ki, seni hizaya sokan bu çığlıkları susturma! Bırak onlar çınlasın kulaklarında. Çünkü baştan onları sen konuşturdun, şimdiyse bastırma! Onların yaşantılarına panzehir olmadıkça zehir de olma! Konuş onlarla.. hayattaki maksadını açıkla.. Vur gizemini kıyıya.. Bir hayat mı yaşıyorsun yoksa bir masal mı yazıyorsun?! Yoksa kesinlikle ait olmadığın o başkalarının hikayelerini mi deneyimliyorsun? Kimdir sana nefesini bahşeden, ruhuna, karakterine kumandanlık eden? seni yok ettikten sonra var eden de kim? Sana azmi kazandırıp, bilgi, tecrübe ve donanımla sahaya salıp, mücadelene ve müşahedene tanıklık ederek yardımını esirgemeyen de kim?! Sen, hala kimden korkarsın, neyin hayatını yaşayamadığından hayıflanırsın. Ne ister, durursun.. Kim için ve ne zamana dek yaşarsın... ilk defa gözlerimin içindeki desteği desteksiz bırakıp amaçsızlığa yol alıp tükenişlerime şahitlik edip zatıma düşmanlık edenlerin ses ve görüntülerini daha da açıp, piksellerini büyütüp onlarla üzerime daha ağır ve emin yürüyorum.. Bu gece de böyle olsun..
ve ordan çok uzaktan ilerden beliren resmime bakıp
- gerizekalılar, benden daha ağır kimse bana yürüyemez ve ruhuma rağmen kimse özüm bahçesinden bir zafer dalı koparamaz, diyorum.
Geçen,
“Tartışmasız 10 muhkem gerçek” yazdım Google’a,
Bulamadı...
Yılmadım, bu yazıma girmek üzere kendimde aradım,
3’e 5’e çıktım, yine 10’a varamadım.
...onu bunu bilmem de,
Yalandan hayatımda,
Size tartışıl(a)maz bi gerçek söyleyim,
İlah olarak Allah, birdir,
Ve O, kaderin tek hakimidir.
/Can Ahmet Vural
12.10.17.4
PAYLAŞ