REKLAM ALANI 1

DÜN DOĞDUM BUGÜN VARDIM PEKİ YA YARIN?

Benim için güzel bir gün, 
...sevdiklerimle bir arada olduğum, yaşgünümün hatırlandığı, dostların samimi dilekleri ve sürpriz ziyaretleriyle havalara uçtuğum anlamlı bir gün. 
Bizleri unutmayıp değer veren, arayan soran mesaj yağmuruna tutup dört bir koldan tarafıma güzelliklerini sunanlara teşekkürlerimi iletmekle birlikte, bilmukabele dileklerimle dostlarla aramdaki muhabbet ve etkileşimin daim sürmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim.

Biz bugünü yaşar ve an’ı paylaşırken, 
Daha dün Zatüreden vefat eden, kas hastası Berrin İzgü teyzemiz geliyor aklıma,
Allah’ın rahmeti onla olsun. 
Geçtiğimiz Cuma Pınarbaşı Mezarlığı’na dualarla defnettiğimiz Berrin teyzemizin kabre konuluşuna, mağfiretin hep üzerine olacağı bilinci içersinde içimde uyanan garip duygularla eşlik ve de şahitlik ettim, “varsa bir hakkımız sonuna dek helal olsun!” Diye bağırırken, kendisinin haklarının da bize helal olmasını, naaşından özürlerimle diledim. Belki duydu, belki duymadı ama gök onun için açtı ve saklamadı bulutlar yeryüzünden güneşini. Nur doğdu bahçesine, kabri ışıldadı...

Ben o gün,
Kabri başında merhumenin günahlarını bağışlaması için Allah’ımıza yakarışta bulunan imam efendiye kızdım, celallendim. İçimden, ya sabır! çektim. Teyzemizin hatalarından kusurlarından bahsediyor bastıra bastıra af diliyordu gözü kör kalbi de ondan aşağı kalır olmayan bu adam... Durdum, Allah için sabrettim. Herkes dağıldı ben dedim, yine diyorum!

Ey imamlar! 
Gidenlere değil, önderliğini beceremediğiniz toplumlara rehberliğini edemediğiniz, dirileri doğru düzgün namaza çağıramadığınız, camilerinizi engelli, özürlü, sakat, diye tanımladığınız biz insanlara açamadığınız, kapılarını ardılamadığınız o evler hatrına, mahallenizin semtinizin sıkıntılarından bihaber olduğunuz, komşuluk hak ve ilişkilerine riayet edemediğiniz, parayla hutbeler okuduğunuz ve salattan gafil kaldığınız ve bana bunları yazdırdığınız için, Allah sizi affetsin! Kendinize af dileyin.

Ben o gün birçok şeye şahit oldum, 
Ama en önemlisi...
Belki hayatı boyunca tekerlekli sandalyesiyle giremediği kabristanlığa, onu oraya kabul görmeyen belediye riyasetinin,  onun için rampa vesaire geçit yol yapmayan kamu temsilcilerinin, amme hizmetinin yolunu tıkayan, hatırlatma, uyarı ve ikaz hükmünde bulunmayan muhtarların, din görevlilerinin ve bizlerin, komşularının ve aile bireylerinin nezaretinde ve himayesinde eller üstünde dualarla yerleşti yerine Berrin teyzemiz.

Şimdi ben Mudanya’ya yazıyorum,
Sözlerim hikmettir, terbiyedir, herkesin nasihatlerimden istifadelenmesini diliyorum.
Ben buradayım, aranızda ve kesinlikle kin tutmuyorum.
İnsanları sabra, Hakk’a sosyal nizamla adaletin tesisine, elbetteki gerçek ebedi kazanca, huzura, iç huzura, barış, refah ve güven ortamına, kardeşliğe, hoşgörü ve mağfirete davet ediyorum ve istisnasız tüm yerel yönetimleri, sorumluluk, sahiplerini göreve işlerinin başına çağrıyorum.
Kabirlerin, camilerin ve tüm ibadethanelerin yolunu bize açın!
Ben bunun acısını yaşıyor, yeniden paylaşıyorum. 
Bari arkamdan gelenler yaşamasın.
/Can Ahmet Vural
18.10.2017.3


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11