KALBİMİN SESİNİ DİNLİYORUM GÖZLERİM PÖRTLEK
Yıllardır hep özgürlük mücadelesi verdik yaşamda içeride tutsak iken.
Komşunun bahçesi hep yeşil gösterildi bize, güçlü olanın derdi olmaz sandık burda,
Sözüm ona parası olan adam malının ağırlanca haklıdır... peh! Nerde o dava..
Cam kavonozlardan bize sarkıtılan bitkisel yaşamları büyük iştahla tadımlarken ömrü arzulara heba ettik. Devasa boyutlarda ultra hd yayın yapan kara kutu kumandaların riyasetinde komuta altına girip, bize usulca ama usül dışı söylenip sergilenene aklı kiraya verdik.
Sömürülen bizdik sömüren gene biz.
Geçen onu soruyorum kendime,
Kafamın içinde dolaşan ses,
Söyle, sahibin kim senin?
Söz susturmayacağım seni,
Sadece daha büyüğü ile bastıracağım.
Ve nihayet içerden kırdım zincirlerimi,
Sesler kesildiğinde yükselttim insanlık kat sesini,
Amacım okuduğum ezanın yaşamda tatbiki
Önüme uzanan yolda açıldı karşıma kıldan ince kılıçtan keskin köprü,
İşte sırat, işte karanlık gözyaşı vadisi
Ya aşarsın, ya yine içeri tıkılırsın, dedi bekçi
Sokağı terkettim terk edeli, daha büyük tehlikelere hazırladım kendimi
Kelle koltukta, tekbirlerle düştüm yola
Ya istiklal ya derin uyku
Bitmeyen hevesle dipsiz düş çukuru,
Zamanın şu ruhuna şahidim diyorsun,
Şahidsen kes sesini, dinle.
Artık susmak, konuşmaktan daha hayrlı
Ardımda yakmadığım gemiler, fener alayı ile bizi selamlamakta
Ve bana şükranlarını sunmaktalar...
Kıyılarımdan aynı şekilde muhabbetle!
Bir kaç şey zırvalayacağım yine bu hafta,
Onlardan biri,
Kendini eleştiren adamı hor görme ya kul,
Bilirsin, kendini eleştirmeyen kimse gelişme gösteremez
Ve er geç kendisine eleştriyi adabınca getirenden ise,
...faşist olmaz diktatör olmaz!
Bu bağlamda,
Deme ki ülkemde fikir ve ifade hürriyeti yok
Veyahut buna tahammül ile rıza gösteren yok
Evet, kabul, tek bir şey yok,
O da, hakaret özgürlüğü
Ya da şöyle izah edeyim,
Kısmi ifade hürriyeti
O da Allah’tan yok
Keza olsa,
Ne kutsalımız kalır ne de kutsallarımız
Atatürk’e yapılan çirkin saldırıları kınıyorum.
Doğrulup kendisini toparlayanların yanında olduğumu belirtmek istiyorum,
Allahın yardımıyla toparlanan er olarak...
Ve diyorum ki,
İfadenin de kendine özgü yol ve metodları vardır,
Bunlardan biri “sanattır”
Edebi yollar veyahut edepsiz çizgiler,
Sanatta var olur, sanatla açığa çıkar
Üstadın dediği gibi,
Sanat, çerçevenin dışına çıkıp dışarsını çerçeveden yansıtmaktır
Sanattan mahrum toplumlar yok olmaya mahkumdur.
Ve kişilik sanatını amatör veya ustaca davranışlarıyla ortaya koyan kişi,
Kınanmayı da yerilmeyi de en az umduğu takdir kadar göze almalıdır.
Eyvallah.
Can Ahmet Vural
2.11.17.4
PAYLAŞ