OLMAZ OLMAZ
Yaşamda hayat felsefem oldu bu ilke benim, bana bunu da O, öğretti. Ağır imtihanlar, insanların bakışlarından yansıyanlar, hayatta yediğim acı tatlı bir sürü şey…
Her saniyem her dakikam öyle kolay geçmedi gözüm önünden... Her anım da kötü değildi elbette… Dört mevsim gördüm ben ömrümde, her badireye açtım kendimi ve en sert muhalefetiyle yüzleştim havamın… Çok farklı yerlerden seslendim insanlığa, çünkü gördüklerim farklıydı benim, hissettiklerim farklı…
Öyle derinlemesine yaşadım ki hayatı, derdim ve inancımla bütünleştim. Çabalarımın sonu gelmedi mücadelemde ve ben umutlarımı tükettim dediğim anda umutlar artarak yineledi kendini, tazelendi… Ben “bitti” derken başladı serüven, beni yöneten irade kendini gösterdi…
İşte o vakit, “Bitmez!” dediği an, bitmeyeceğini gördüm hiçbir şeyin ve “Olmaz” dediği an da olmayacağını…
Olurları yokuşa sürdürerek olmazları Olduran’ı gördüm ben; işlerin sarp kayalıklara sürüldüğü anlarda düzlüklerde rahat edemedim. Bir çekim kuvveti çekti beni bulunduğum yerden ve bir sevgi istilası sardı benliğimi…
En zayıf kaldığım anlarda farkına vardım gücümün ve muhtaçlığımda anladım ihtiyacımı… Tamamlandım!
Ne kolay değil mi şimdi bu sözü sarf etmek, ne kolay değil mi bunu başarmak, “neye ihtiyacım var benim” sorguladığım anlarda ve beni ummadığım yerlerden rızıklandırdığında, anladım, onun narında su iken buhar olduğumu…
Yürüdüğüm istikamette beni yolda bırakmayanın, kocaman bir dersle bana yürüme direnci bahşedenin, kendisine yöneldiğimiz yolda kapıları aralatanın, (gözümde kişisel hiçbir arzumun pul kadar değeri yok) Onun, sadece O hariç, yeri hiçbir şeyle değişmesin isterim.
Ve tanıdıklarının ve tanıyacaklarının hepimize hayrlı olmasını dilerim…
Zafer, inancını paylaştıklarımla olsun.
/Can Ahmet Vural
8.05.18.4
PAYLAŞ