BİZE HER MEVSİM ARALIK
Her ne kadar işini kusursuzca ortaya koyan bir hesap uzmanı olamasam da hemen hemen her sene olduğu gibi bu yılın da kar zarar bilançosunu, bize getirdiklerini ve bizden götürdüklerini naçizane dost meclisimle paylaşmaktan kaçmam.
Nispetimce verimli ve keyifli bir yılı daha geride bıraktım. Bunu gözlemler iken son on yılı, film şeridi gibi gayriihtiyari göz perdelerimden akıttım. Geçen süre zarfında verdiğim sözlerim, tutup yerine getirdiklerimle tutmayan muhasebelerimden çıkarımları bir arada derledim ve şimdi önüme bir vizyon, yeniden ele almamı gerektiren bir yol haritası olarak değerlendirmenin gayreti teşebbüsü içindeyim. Onun için bu yazı, gerek hesap verebilirlik karinesinden maksatla, şahsım ve şahsıma inanan cesur insanlar açısından bir motivasyon, ilham veren bir düşünce yazısı teşkil etsin.
Bilindiği üzere Ekim ayı, toprakla haşır neşir olan insan için, tabiri caizse ekim ayıdır. Kasım ayını ise ben şöyle nitelendirmekteyim, ektiğim mahsulün meyvesini aldığım bir fırsat hasat iklimi. Ve Aralık, hakların arandığı, gözetildiği, hesapların görüldüğü ve yeniden yeni bir başlangıca açılan kapı...
Bu doğrultuda, bu anları doğru adımlar, idealist yaklaşımlar ve ulaşılabilir hedeflerle kıymetlendirmenin daimi kavgasını vermişimdir. Sürdürülebilirlik ve netice, elbette ki çabam ölçüsünce olmuştur. Öncelikle inanan bir insan açısından, nasıl ki biz istemediğimiz sürece Yaradan istemez, Yaratan istemediği sürece de o murad gerçekleşmezse, mukadderat da, söz konusu dua da insanın çabasına, bir işteki şevk ve iradesine bağlı kılınmıştır. Yani, başarılı olmak için istemek ve azmetmek yetmez, heyecan aranır, tutku aranır, samimiyet aranır gözüyle yorumlamaktayım ben olayı; başarısızlıklarımdan edindiğim tecrübelerden kasıtla.
İnsanın içinde bulunduğu durumu, o insandan daha iyi kim özetleyebilir? Ve düştüğü amansız talihsizliği, gerçek bir talihe başka kim dönüştürebilir? İnsanı seyreden mi, mücadeleye iştirak buyuran mı, amaç ve gayede buluşan mı? Yarenler, yardımcılar, ortak akıl temsilcileri ve tercümanlar, insanın yolculuğunda insana bir noktaya dek refakat ederler ve yahut da model olurlar, sonrasında yeniden insan yalnız yürümek ve koşmak durumundadır. Bu yönde umduğu medetin kesilmemesi ve güvenli seyahatinin sekteye uğramaması adına insan doğru adrese müracaatta bulunmalı, irtibatla rabıtasını koparmamalıdır.
4 Aralık 2009 Özel İnsanlar Derneği, bir grup yüce gönüllü insanın, kendisinden çok değerlerini düşünen, empati yetisi ve birikimi yüksek, kalender ve şahsiyet sahibi kimliklerin, Çiğdem hanım, (annem) Emine Vural, Leyla hanım, Müjde hanım, Obray bey, Saim bey, Seher hanım’ın bir araya gelmeleriyle bir çatı altında toplanmış, toplumun asgari dezavantajlı kesimine değerle güç (umut) aşılamayı kendisine şiar edinmişti. Bir fikirle istişare meclisi işte böyle yeşermişti. Süreçlerin getirdiği ağır mesuliyetler, farklı alanlardaki meşguliyetler ve iş yükü, şahsımdaki yetersizlik ve donanım eksikliği, toplumun bence önemli güruhuna vadettiği saygınlık ile mücadele azmini aşılama yolundaki potansiyel kararlılığı kırmış, heyecanla tempoyu düşürmüştü. 2014 Grubu yönetiminde bendenizin de yer aldığı Seda hanıma devretmeyle beraber umutlar yeniden tırmanmış, tazelenmiş, tam kendine gelmiş idi, derken bu kez hastalıklar, kırgınlıklar ve aynı mazeretler sebebiyle aynı hızda program suya düşmüştü. Bu dönem Özel İnsanlar Derneği çalışmalarını, Özel ve Güzel İnsanlar Derneği olarak sürdürdü ve fesih kararına giderek kendini kapattı. Şimdi duyuyorum, Denizli’den ve Gazi Meclisimizden yankıları geliyor.
…evvela dostlarımın her birine ayrı ayrı selam eder, hatıralarına saygıda bulunur, güzelliklerini gururla anar, haklarını yeniden bana ve hak edenlere helal olmasını temenni ederim. Bu konuda özveri ve hassasiyetini ısrarla yaşatanlara başarılar dilerim. Yöneticilik konusunda zafiyetimi itiraftan kaçınmam, sorumluluk ile sorumsuzluklardan kendi payımı ise artı parantez düşerim.
Çağ açıp çağ kapatma konusundaki ferasetimi, bilgim, entelektüel kimliğim ve tecrübelerimle genişletmeyi arzular, üzerimdeki vazife yükünün bilincinde çalışmalarımı sürdürür, sözlerimi tekrar yerine getirmeyi umarak düşe kalka devam ettiğim işbu yolculukta, dirilişine vesile olduğum her can ile yekvücut can bulmayı Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim.
2020 yılı ve sonrası da esenlik üzerinize olsun,
Ve emin olun, çaresiz ya da ümitsiz değilsiniz, değiliz.
Onuncu yıl anısına,
…saygılarımla.
-/Can Ahmet Vural
31.12.19.2
PAYLAŞ