VİCDAN, ADALET, HÜRRİYET

Amerikan siyahi yurttaşlarının kaderini belirleyen üç önemli şahsiyet;

I. ROSA PARKS,         

II. MARTİN LUTHER KİNG Jr.           

III. MALCOLM X 

Bu İnsan Hakkı Savunucularından bir isim var ki savunuculuk yaşamında izlediği Barışçıl Politikalarla diğerlerinden bir adım öne çıkıyor. Bir hayal kuran ve kurduğu hayale milyonlar nezdinde bütün bir dünyayı dahil eden Mr. King! 

Uzun menzilli düzenlediği Özgürlük Yürüyüşü ile ülkesindeki ayrımcılığa, eşitsizlik ve adaletsizliklere dikkat çekip on binler akınını koşusuna katıyor ve nihayetinde hedefe, siyah tenli/beyaz tenli kol kola ‘barış’ içerisinde varıyor. 

Çalışmalarında Dini inancını ön plana taşıyan bu adam, Vaiz kimliğiyle de kabul görüp “Vicdan, Adalet, Hürriyet” eksenli bir ahlak kuramını ortaya koyuyor. Bu hususta da başarılı olup sadece siyah ırkın değil, bütün dezavantajlı insanlığın sembol ismi haline geliyor.  Keza ona göre; ‘Tanrı nazarında tüm insanlar, haklar bakımından eşittir.’

Son günlerde Amerika’da, 

…sözüm ona Polis şiddetine kurban giden siyahi bir sanığın ölmeden önce sarf ettiği son “Nefes alamıyorum” beyanatı, zaten dünyada körüklenen IRKÇILIK közünü harlamış, karşıt protestoların işaret fişeğini çakmıştır. Bu ateş Amerika’dan taşmış, dünyanın çeşitli yerlerine sıçramıştır. Ok yaydan çıkmış, artık ayrımcılığın, hak ihlallerinin, baskıların ve siyasi aymazlıkların karşısına anahtar, kilit yuvasının direniş şifresi olarak kazınmıştır. 

İnsanlık kurtuluşunu ne hazin ki İsyanda aramaktadır. Belki de o yüzden gördüğüm manzara/kaotik dış ortamdan etkilenerek bu satırları, Martin Luther King’in şu sözleriyle tamamlamak istiyor altına kendi notumu düşüyorum;

“Acı ve nefret sebilinden içerek özgürlük susuzluğumuzu kandırmaya çalışmayalım. Ağırbaşlılık ve disiplinin yüksek burcundaki savaşımızı sonsuza dek sürdürelim. Yaratıcı protestomuzun fiziksel şiddetle sabotesine izin vermeyelim! Tekrar ve tekrar fiziksel güce, ruh gücünü ekleyerek görkemli tepelere yükselelim. Ve beyazlar şunu fark etmeliler ki, kaderlerimiz hep bir’dir bizim!” /Luther King

 

Ve Ders kitabımdan;

 “Zorbaca ve hunharca kazanılmış bütün hakların karşısındayım…

Ben yalnız kendi dünyamda kendime hâkimim.

Karşıdaki duruşum pek bilindik türden değil…

Benim uzletim kaç 40 günü geçti…

Ben severim, sevmektir benim işim.

Ama bu dünyayı değil,

İyiyi, doğruyu, Hakk ve hakikati…

Severim gerçeğimi, bunca yalanı yıktığım o ‘acım’ ı;

En güzeli ve güzellikleri insanlıkla tutup kaldırmadıkça

N’abayım bana bahşettikleri kuru zaferleri?

Tatlı rüyaları, bal tadında hevesleri…

Ben senin müşterin değilim

Benim pazarım ayrı…” / Can Ahmet Vural

 

Şimdi, Irkçılık ve Faşizm ayaklarımızın altındadır. 

Her İstismar ve Suiistimal potansiyelli konu da…

Barış için savaşmak ve savaşı kesmek için işkence de öyle…

Bize her yol Paris veya Çin değil,

Bize her yol Akıl, Kalem, İrfan ve İzan.

Tabii ki de Takva.

İşte bu yol ile yapacağız tahtımızı,

Barıştan geçmeden barışı terk etmeyeceğiz!

-/Can Ahmet Vural

03.06.2020.3

PAYLAŞ