ÖYLE BİR HALDEYİM Kİ
Ne varım çok
ne azım az
ne tasım tam
ne yarım yamalak.
Ne yolum daha
ne yokuşum ona buna
ne dümdüz
ne yanyamuğum artık.
Gözlerden uzak
gönle yakın
İlhama ram
hep bir eksik
eksiğimden fazlaca
haberdarım.
Ben kim miyim?
"Aklımın tekeri olmamış" zaten
...ki öyle der annem
imdi ruhumun kafesini de kırdım.
Olması gerektiği kadar özgürüm
ve haddim bana münhasır.
Fikirlerim kendiliğinden yetişmekte
çoktan kılınmış sebebin
ne idiğüne anlam belirtip
tekrar (topluca) kıldıranlar
safındayım.
İyi de kötü de yakın bana
ve ben iki yaka arasındayım.
Ekmek savaşına verdim mola,
sorarsan gözüm yeni doyurdum.
İsyanlarımı astım kurutmalığa
güneş altından aldım demin
tadım tuzum kuruttum.
Ne et besler artık midemi
Ne üzüm tadı veren şeyler
...sarhoş eder.
Öyle aygın halim
Hayrlısı, aşk üzere meselem
Beni ateşleyen her şey hayrına
ve Ol! Der, dönüşür alevim/acım tatlı su ve balığa.
Bunu ben istedim;
Açmazlarımla açılamaz,
anlaştıklarımla anlaşamaz,
uzlaştıklarımla barışamaz,
Üftade ocağında sesim işitemezken...
İçeriden dışarı, dışarıdan içeri
koşup durdum da
soluğu anbean kaydettim
Carpe diem!
Şimdi diyorum ki,
Sevgili armut!
bu iştiyakla piş lütfen,
söz seni aklıma düşmeden
tutup ikram edeceğim ele güne.
Her zamanki gibi...
Ve Sen Malik!
Bana kavrama ve anlatma güç/alışkanlığı ver
dün istediğim muhabbetten...
gayrı koyma, geri tutma.
Nitekim şöyle nida edebileyim,
Gücümüzün nihayeti kemal, irfan ve faziletle ölçülebilir. Bizde bu hasletlerden biri yoksa, o halde gücümüzden de söz edilemez. Biz gücün sonsuzluğuna inananlarız, harcanan ise zamanla yenilebilir. Biz o yenilmeyen güç ile gövde gösterilerini hayatın yüklediği ağır sorumluluklar karşısında verir, ringte darbe alsak da kalkınırız.
Velev ki sözümün arkasındayım ama ancak bize sözü açık etme istidadı ihsan buyur, ki o zaman haksızlık nedir karşıla(ş)mayalım.
-/ Can Ahmet Vural
9.3.2021.2
PAYLAŞ