MÜTEKABİLİYET
Gözü kara olanın gözünün karasından kork. Alnı ak olanın yüzün acıtmasından kork. Yükü ağır olanın yükünü paylaş/al yüksüze ver yol. Tevazu ehlini sanma koyun aslanın zürriyetidir kedigil, yüreği sâfi olanın dünyasını karartmasından kork. Gideceği yerin bilenin varacağı uc'dan kork. Korkunun ecele faydası yok insana var gel anlama, korkusuz olandan değil korkusunu ve umudunu doğru yere bağlayan güven timsalinden kork. Umutsuz olma, rehavete kapılma; ne gecenin karanlığından ne insanların cinsinden ne mevsimlerin etkisinden (hiçbiri) değil de olduğun yere mıhlanmaktan, günün birinde uçamamaktan, kendine habis olmaktan ve hayvanı aşamamaktan kork. Ufkumda çit yok, zihnimde arama çemberli duvar taş, yolunda aksayıp tükenmişten değil ısrarla şaşırmışın ve sapıtmışın ahval ve şeraitinden (hâl ile yarını) kork. Bugünler geçmez deme, hava güneşli san amma kanma, halin acz'den hallice dâhi olsa mahkumiyetle esaretten, birilerine dayanarak güvenerek ve gücenerek yaşamaktan kork. Velhâsıl yüklen, büyüklenme. Gizden bize sabr, hayat izlerinle büyü, faydasız azametten kork! Sessiz yürür bilirsin her gemi, çalıyorsa geminin harekette ikaz gaydası yükünden. Ne sesin ne sözün ne mesuliyet tonajından değil de aynada gördüğün kaptanın çömezinden kork. Onun için yetiştir kendini. Baktın umudu düşü gülüşü bakışı sağduyusu güneşi olamıyorsun o dağların, korkusu da olmaktan kork. Yüklen! yükün altında değil kalmaktan emanete ihanet ile külfetsiz, kifayetsiz, lüzumsuz ve haysiyetsiz (onursuz) yaşamdan kork. Doğ ve dol! Boşta, boşlukta ve Arafat'ta yer'inde saymaktan kork ve bekle ümid ile. Keza korku ve ümit iki kanattır evi gökler olana.
Can Ahmet Vural
5.10.2022
PAYLAŞ