KRİZ ANI / DOĞUM İMKÂNI
Bu gün sen böylesin ama gün sana ne getirecek bilemezsin.
02.07.2014
Acılar içindesindir; çıkış yolları ararsın... Ceplerini yoklar imdat fişeğini bulamazsın. Birinin yahut birilerinin eline muhtaçsındır. Gözlerin ışığa bakar dalarsın. Bakışlarını ışıktan alırsın da farkında olmazsın. Çıkmazdır girdiğin tünel, derinlerde tutunacak dal parçası ararsın. Düşmüşsündür, yorulmuşsundur, ama çabalamak zorundasın. Ayağa kalkmaya çalıştıkça yara bere içinde olur dizlerin. Çabaladıkça ruhun gelişir hissetmezsin. “Bitsin!” dersin yolculuk. “Kervan dursun!” yalvarırsın. Sığmazsın zamana, biçare bekledikçe zamanın farkına varıp zamandan daha fazlası olursun. Umduğun yalnızca medettir. Medet Ya Hu! Dersin. Sanma ki duyulmaz çığlığın, yarıda kesilir feryadın. Yollardan yol bulur niyazın da ulaşır Yücelerin Yücesine, ama hemen vermez Yaradan isteğini, senden bekler ona ulaşmanı:
1- Yol olmanı 2- Yol almanı. İşte bu mücadelene tanıklık ederek önüne sayısız engeller yığar Yaradan. Seni bunlarla terbiye eder. Seni senden olmayanla bir tutar yolunda. Tüm bunları yaparken senden de bir şeyler bekler, beklediği yalnızca aktivitedir Yaradan’ın. Öyle sadece fiziksel falan da değil, düşüncende aktivite bekler. Yani yola revan olmanı bekler. Sen harekette oldukça cevaplar iner göğsüne. Mücadele ettikçe, hayra vesile oldukça kazanırsın farkındalığı yolda. Durakların olur sonra… Molasız ilerlemek mümkün mü? Biraz soluklanırsın, kenara çekersin yahut çatallara çarpıp hız keser dinlenirsin. Tüm bunlar Rabbi Teala’nın izniyle olur. O’nun rızası olmadan yaprak dahi kımıldamaz bilirsin. Yol ayrımına düşmezsin korkma! Hayatında olmakta olanın tek bir maksadı vardır; bu maksat, mevcut potansiyelinin açığa çıkması, boyut ve anlam kazanması adınadır. Yolun madem doğru bir yoldur çoktan bela oklarının hedefi oldun ya da hazırlan, daha olacaksın. Etliye sütlüye karışmadan iyiliğin, kötülüğün ortasında bulursun kendini. Ve Allah, takva yolunda olması gerekenleri bir bir gerçekleştirmektedir. Seni kul olarak sahada hazırlamaktadır. Yani seni sahneye hazırlamaktadır. Sabırla tevekkül edersen derecen yükselir, sınıfına göre değer ve itibar kazanırsın. Aslında bunları sana göstererek birçok şeyin farkına varmanı ister:
- Acizsin!
- Kimseden farkın yok, yoksunsun!
- Nedensin!
- Sorumlusun
- Yeryüzünde O’nun sıfatlarının yansımasısın!
- Oluşuma gebesin
- Araçsın ve aracısın!
Fakir Sadi Şirazi der ki: “Cahil insan kadere pençe gösterir!” Hasılı, demek istediğim okur; diş gösterecek veya pençe bileyeceğimize ruhumuzu, kalbimizi ve aklımızı beslemeye bakalım. Zira dünyada yaşanan bunca kaosun nedeni şudur: Bizler okumaktan (Tefekkür), dinlemekten ve sevmekten uzak kaldık. Çünkü bizlerin, bizi biz yapan şeylere tahammülü kalmadı. İnsan yalnızca kendini ifade edemediği yerde öfkeye ve ardından doğan kibre başvururmuş. Yukarıda bahsi geçen uğurda siz dünyanın peşinden koşmayın, bırakın dünya sizin peşinizden koşsun.
Nasıl mı? Ayet-i Kerimeye uyarak: “Emrolunduğu gibi dosdoğru ol!” /Hud-112.
Şimdi senden insan olarak beklentilerimiz var. Bizleri hüsrana uğratma!
Ramazan-ı Şerifinizi tüm kalbi duygularımla tebrik eder, Barış Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa(Sav)’ın ümmeti olarak yurtta ve cihanda barış dilerim. Selamet insanlığın, halkların ve kardeşlerimizin üzerine olsun.
Can Ahmet VURAL
PAYLAŞ