REKLAM ALANI 1

Yazık Bize

Yazıklar olsun bana, elhamdülillah!

Başı öne düşse kaldıramaz, yana yatsa doğrultamaz. Susasa burnunun dibinde duran bir bardak suyu alamaz ve ayağını santim kımıldatamaz velhasıl bunlar bir işe yaramaz?!

Kaldırımları yüksek tutalım, otobüsleri tıka basa doldurup bol merdivenli yapalım, koca koca binaları daracık asansörlü kılalım ve hatta hiç asansör yapmayalım. Onlara göre mi tuvale? Boşver birader biz kafamıza göre takılalım. 

Bir de düğün salonlarını, eğlence mekânlarını bol basamaklı dar ve dik yapalım ki onlar dışarda ağıt yaksın, biz içerde vur patlasın çal oynasın!

Aynen böyle yapalım, yapalım ki kendi “cehennemimizi” kendimiz hazırlayalım. 

Yazıklar olsun bu kardeşlerimin tuvalet ihtiyaçlarını karşılamalarına engel olanlara! Yazıklar olsun içeride “vur patlasın çal oynasın dışarıda kalan tekerlekli sandalyeli n’olursa olsun” diyen eğlence mekânlarının, düğün salonlarının patronlarına!

Yazıklar olsun “içeri fazladan kaç yolcu alır, aldırırım” gibi kar - zarar hesabıyla yola çıkan, sandalyeli kardeşimi hesaba katmayan o, “hava, kara, deniz” tüm toplu araç üreticilerine ve özellikle bunları tercih eden ses çıkarmayan müşterilerin tümüne. 

Tekerlekli sandalye kullanıcılarını, özel, yaşlı, çocuk, hasta, bebek arabalı anneleri ayrım gözetmeksizin düşünmeyip kaldırımları alabildiğince daraltıp, iniş çıkış yeri (rampa) yapmayan müteahhit - mühendislere, kaldırımları işgal eden esnaf kardeşlerime ve bunlara göz yuman tüm seçilmişlere ekstra yazıklar olsun!

Ve arabasını birkaç kuruşa otoparka bırakmayıp o ya da bu sebeple gözümün önünde dursun deyip tekerlekli sandalye geçitlerine bırakanlara affedersiniz “O-HA Yazıklar Olsun!”

Sonsuz ekstra yazıklar bana! Bu özel kardeşlerimden ve çektiklerinden habersiz 40 yaşına kadar, Bursa Kültürpark’ta biri bastonuyla diğeri aksaya aksaya mücadele eden iki meleği ve beraberinde güllerim dediğim özel kardeşlerimi tanıyana dek çok gafil yaşamışım, çok yazık! Ama Allah’ım sana hamd olsun beni gaflet uykusundan uyandırdığın için.

Not: İki melek dediğim insanların biri “Leyla abla” diğeri “Emine abla”dır. 
Mücadele verdikleri yer de Reşat Oyal Kültürpak içinde KASDER-BURSA Şubesidir.
Bence orası güllerin bahçesidir.

Orkun Taşdemir
(Güllerin Dostu)
 
Bkz: Orkun Beyin hazırlamış olduğum “Adım” kitabına yazdığı mektup. 
Hep derim; “kalpleri buluşturan Allah’tır” diye ve ardından eklerim; “ipler bizim elimizde değil, bizden çok uzakta” Orkun abi aylar evvel soframıza iştirak etti, aşımıza bereket kattı ve yüreğimizde hayat buldu. Onunla yol boyunca hayra, hizmete, hakikate yürümeye gayret gösterdik. Adımlarımızı hep bu doğrultuda atmaya çalıştık, durmadan da çabalıyoruz. Teşbihte hata olmaz deyip bu yolculuğu Hızır ile Musa hikâyesine benzetsem aşırı gitmiş olmam herhalde. Orkun abim anlatmaz, benim anlatmama da kızar ama yine de söylemek istiyorum, O gelişiyle başta benim sonra kas hastası kardeşlerimin adeta Hızır’ı kesildiler. Mevla vesile kıldı o rızaya boyun eğdiler. Aman ha dikkat! Gurur gelmesin. Kardeşi olarak şimdilik bir şey yapmadı diyorum, çünkü yapacaklarının yanında daha hiçbir şey yapmadı. Öyle ki örnek ahlakıyla kitaplara girdi, gazete manşetlerine yön verdi. BKZ: Güzergah İstikamet İnsanlık. –Kent Gazetesi Sevinç Hanımın Köşesi-İHA -vesaire.

Abimden destek alarak şimdi yapacağım çalışma dehlizlerden geçerek en derininize gelsin!

Çünkü birlikte geçirdiğimiz yolculuğu işleyeceğim, ister kızın ateşinizi harlayın, ister aramıza buyurun nefes olun, nefes alın! Bu bir davettir bizlerse aciz birer vesile…

Ya Hakk! Başlıyorum.

Ö-hö ö-hö.

Merdivenler sarmış dört bir yanımı,
Baktığım her yerde aküm akıyor
Ben sizi düşünmek hiç istemesem de
Bana her şey sizi hatırlatıyor

Beraber yürüdük biz bu yollarda,
Beraber kaldık asılı kaldırımlarda,
Şimdi takıldığım tüm basamaklarda
Bana her şey seni hatırlatıyor.

Gökyüzünde hilal bitmez sancımı
Çatlayan topraklar susayan dilimi
Yakılan ateş körükler fitilimi 
Bana her şey seni hatırlatıyor

Ayrıca.

Düşüncelerim tutumlarınla barıştı sanma
Bakımevini yapmadın yapmayalı dargın sayılır
Ben de bir zamanlar sevildim ama
Seninki düpedüz vurgun sayılır

Yarama iştirak ediyor sebeplerden geçiyorum.

Gününü görmüş geçirmiş köşesine çekilmiş minberden okunan hutbeyim; nasibimi aldım hayattan, şimdi ben hayatı görmezden gelip onu çekilmez kılmıyorum. Ben onun röntgenini çektim o filmi sizinle paylaşıyorum. 

Adım kitabını bilmeden, farkında olmadan Güzergâhta müjdelemişim. Tuğcan kardeşimi anlatırken “öyle bir adım at ki bu hayatta attığın adım ADIM olsun” demişim. Gerisi gelecek Allah’ın izni ve inayetiyle.

Can Ahmet Vural
11.11.14


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11