REKLAM ALANI 1

Sergüzeşt

Lan oğlum ezdirmeyin kendinizi, sapasağlam bir yüreğiniz var. İyi bakın ona ve sımsıkı bağlanın hayata. Peşinden sürükleneceğiniz hayaller kurun önünüze, onlar size baksın siz düzülün peşine. Herkes nasıl yaşıyorsa, herkes nasıl başarıyorsa, herkes bu hayattaki yerini nasıl dolduruyorsa sen de öyle doldur boşluğumu. Ne bir eksik ne bir fazla, yüreğimden parçaladıklarımı yitirmeye tahammülüm kalmadı artık. Bırakın bu mağdur edebiyatını. İçten içe de kendinize acımayı kesin. İçine edebileceklerinizin ve dahi üstesinden gelebileceklerinizin farkına varın, vardırın! Takatinizin sınırlarını zorlayın. Alıkonmaya değil denenmeye geldik buraya. 

Ulan çevremdekiler; tanıdıklarım tanımadıklarım, mücadeleme ortak olanlar… Fark etmez size söylüyorum, bir geçemezseniz o sınavı var ya işte o zaman bunun hesabını sorarım size! 

Siz fark etmeseniz de önümüze açılan her yeni kapıda, karşılaştığımız her yeni sorunda kardeşten öte ruhla beden gibiyiz. Beraber hareket edip beraber açıyoruz tüm yolları, beraber aşıyoruz tüm engelleri. Engele değil yeryüzünde aslolan duyguya iştirak ediyoruz. Doğrudan kalbe doluyoruz ilim gibi, öğreti gibi. İşte böyle, yeni bir güne doğan büyülü enerji gibi… Hiç kusura bakma, şimdi sana ‘biriciğim, gülen yüzüm, tutan elim, nefesim’ gibi süslü laflar kullanmayacağım. Olmasak da sancılı sunculu, eksik gedik, yarım yamalak oluruz, olacağız. Her şey sürekli devinim halindeyken biz bu süreçte yerimizde sayamayız. İlerlemenin seyri elimizde değil, bu seyri en aza, en asgari hıza indirgeyemeyiz. İşte o yüzden yol boyunca suç ortağım diyeceğim sana. Hatta suçu bir kenarda bırakıp direk ortağım diyeceğim. Vebalimizi paylaşacağım.

Farkında mısın ortak bilmiyorum ama sana yazarken yoruyorum kendimi. Çekiliyorum odama, kapattırıyorum lambayı, aranızdan hediye edilen dizüstü makinenin ışığında önümde dolu bir bardak, düşüm, gülüşüm, iç çekişlerim ve kendi aydınlığımla anlatıyorum seni suya. Sonra seni soluyorum. Odam, ünitem, raflarım, da-ki kitaplarım hep seninle doluyor. İste açayım sana kendimi; al, aç, bak, gör; içim dışım hep sen oldu, taştı! Çizgimden aldığım o muhteşem ışıkla sana seni yansıtıyorum. Gereğini yapıyorum. Hadi ama ben babadan öyle gördüm. Merak etme, senden aldığımı veriyorum ne eksik ne fazla. 

Yaşadığın şu ana, doğana, batana, etrafına hâsılı hayatına değer kat. İnan bana mana âleminin ta kendisisin! Sadece birazcık itelenmeye ihtiyacın var hepsi bu. Şayet istediğin buysa bizden sana; koşulsuz güven, koşulsuz inanç ve koşulsuz saygı! Yeryüzünde hiçbir terime sığmayacak kadar derinsin çünkü. Hiçbir kalıbın, pranganın altında kalmayacak kadar da etine dolgunsun. Oyalanma hemen çık dışarı ve dışardan bak kendine. Buna inan, ayrılsak da biriz beraberiz. Yalnız değilsin, asla yalnız yürümeyeceksin.

Sonra düşünüyorum da insanın kaderini çevresi etkiliyor ya, peki insan çevresini ne kadar etkiliyor? Mesele burada. Bırak didişmeyi kendin ol, kendinle ol. 

Konuyla paralel bütün özel kardeşlerimin hayatlarına ilişkin naçizane 10 öneri.

1-    Teşekkür et.
2-    Teşekkür et.
3-    Teşekkür et.
4-    Teşekkür et.
5-    Teşekkür et.
6-    Teşekkür et.
7-    Teşekkür et.
8-    Teşekkür et.
9-    Teşekkür et
10-    Teşekkür et.

Yine bitiremedim ama idare et. Göreceksin her şey yoluna girecek!

Can Ahmet Vural

17.11.2014


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11