REKLAM ALANI 1

BOYKOT

Beyaz Show'a yağan tepkiler üzerine, barış, kardeşlik ve dayanışma çağrısı

MESELE

Sorun Türk - Kürt meselesi değildir, sorun PKK meselesidir.
Sorun, insan olma meselesidir.
Sorun, ayrımcılık meselesidir.
 
Halklar arası yakılan her fitil, patlamaların hiddetini büyütür, gerginliği perçinler, kaosa hizmet ve de yataklık eder… Bu davranış, insanımızın acılarına merhem olmak yerine kabuk bağlamayan yaramıza neşterle müdahale etmeye benzer. Onlarda bu zafiyetimizden fevkalade istifadelenirler.
 
Her karşılığa varsa aynı oranda bir karşılık, o karşılığında mutlak surette bir karşılığı olur.
 
Daha dün, bir ödül töreninde merhum Ahmet Kaya’ya çatal fırlatarak Onuncu Yıl Marşı’nı seslendiren o malum devlet sanatçımız, bugün ellerim kırılsaydı da o çatalı fırlatmasaydım diyor.
 
..ve dün, onu ayakta alkışlayarak kınamaya destek veren kıymetli meslektaşları, bugün adına çözüm dedikleri süreçte barış komitesinde sahne alıyor.
 
Geçmişin iktidar gücü ve toplumsal algısı onu gerektiriyordu çünkü,
 
Günümüzdeyse ayrı kutuplaşmaları… Irksal, dini, mezhep, sosyo-kültürel…
 
Oyuna gelme.
 
Çözüm; ayırıcı, kayırıcı, kınayıcı metotlarda değil, tam aksine birleştirici ve dayanışma içerisinde olabileceğimiz ortak akıl bir üsluptadır.
 
Burada en doğru yol, TSK’nın Kürt Halkının yaralarını sarmak ve toprak bütünlüğünü korumak adına verdiği cansiperane mücadelededir.
 
Burada en tesirli yol, Evladı şehit edilmiş acılı bir (Kürt asıllı) babamın; biri gitti, ardında bilmem kaç evladım ve bir o kadar daha torunum var, ben varım, hepimiz bu vatana fedayız, vatan sağ olsun Komutanım! Diyerek dünyaya verdiği dirayet ve güven mesajındadır.
 
…yine bir başka babamızın evladını uğurlarken tabutu başında, “Ağlamayacaksınız, kimse ağıt yakmayacak, size ağlamayı yasakladım” şeklindeki yakınlarına gösterdikleri metanetli dik duruşları hepimize örnek teşkil etmektedir.
 
Bu dosdoğru bir yoldur: Gözyaşını içine akıtmak ve fitneye hizmet etmemek!
 
Nur içinde yatsın rahmetli Gaffar Müdürümün Diyarbakırlı çocuklara dokunması, onları topluma kazandırmak için verdiği özveri tümüyle toplumsal barışın sağlanmasında ne çarpıcı bir unsurdu… ne büyük bir emsaldi. Terörü bastırmaya yetti.
 
Velhasıl,
Zulme perde ol, isyanını olduğu gibi dışarı vurma. Güzelce sabrı ve Hakk’ı tavsiye et.
 
Çoğu zaman susmak ve olanları gönül süzgecinden geçirip omuz omuza vermek hepsinden iyicedir… Yani, tek vücut olmak farzdır.
 
Öyle terörist cesetlerinin önünde poz veren adına asker dedikleri ne idiğü belirsiz şahısların sözüm ona marifet tablolarını yaymakla bu işin yürümeyeceğini, yoğurdun kaymak tutmayacağını ve bunun vücut birliğimize de hiçbir faydasının dokunmayacağını toplum olarak iyi bellememiz gerekiyor.
 
Siyaseti bana değil, ehline bırakın.
 
…sen sen ol duyan dostum, var olduğun kavşakta işini adam akıllı yap.
 
Anla.
Bu iş, bu tren; milleti ikiye bölüp “sizden ve bizden olanlar” diye atfettiğimiz sürece, kendi yetimlerimizi onların yetimlerinden ayırdığımız sürece, hâsılı babanın günahını evlada, evladın günahını da anne ve babasına yüklediğimiz sürece rayına oturmaz ve biz bu kavgalardan bir sonuç alamayız.
 
Burada güzel bir durum, Ankara patlaması sonrasında terör mağdurlarına devletin sahip çıkmasıyla yaşanmış ve orada kucaklayıcı yüzünü göstererek tüm kanallara sağduyu ve birlik çağrısı yapmasıyla şekillenmiştir. Keza devletimizin bu hassasiyetlerinin muhafazasını dilerim.
 
Doğru mesaj,
Muhakkak ki devlet, her çocuğumuzun arkasındadır ve istisnasız her çocuğumuzun babasıdır.
 
Sağduyu mesajı, barış çağrısı ve terörün kökünün kazınması umuduyla yazımı bitiriyorum.
 
Bir kez daha,
Vatan savunmasında toprağa düşen Mehmet kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabrı cemille dayanma gücü ve milletimize başsağlığı diliyorum.
 
Emanetiniz emanetimizdir.
Yolu sevgiye çıkanlara…
 
Can Ahmet Vural
Bursa Mecra
9.1.2016.6
#sevgikazanacak
 


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11