REKLAM ALANI 1

ALPEREN'İN BİR HAYALİ VAR

GERÇEKTEN ALINTI

03.02.2014 Pazartesi

“Daha sonra başaranlar vardı; gerçeği birilerinde değil kalpleri ile düşlerinde bulanlar, rehber arayan değil rehber olanlar… Bütün bunlara rağmen tevazu gösterip ses çıkarmayan güçlü azınlıktı onlar…
 
Her ne kadar ulaşılmaz olsalar da sırlarına erişmek imkânsız değildi.” [/1]

Şimdi herkesçe kabul görmüş başarılı insanların hayatlarına bakın,

O insanların başarıya dair değer kıstaslarını ve hayata açtıkları ufukları gönül penceresinden bir geçirin. 

…ya da siz hiç zahmet etmeyin, yerinize ben yapayım.

Bu insanlar, başlarına gelebilecek “olası” her türlü felaketi ve musibeti önceden sezerek önlemlerini baştan alan, kriz anlarını avantaja çevirebilen, biz hiçbir şey anlamadan ve gaflet uykusunda iken fırtınalarla boğuşup onlara yön verebilen… 

..şu zalim dünyamıza kattıklarıyla değerleri yüzyıllar sonra dahi ortadan silinmeyen ama yanı başımızdan geçtikleri vakit onlardan yüz çevirdiğimiz, dertleri, milyonların sıkıntısı olan o cesur insanlar…

…hiçbir zaman bir olmayan ve yine kaybolmak pahasına açılayım, derinden, deryadan ve bilinmezden bizlere haber ulaştıran, “ben"in değil, "biz”‘in temsilcileridir. 

Nitekim onlar, enteresan ama müjdeleyici, seçilmiş ve kalender insanlardır.

Görüyoruz ki burada anlaşılmamak ise o insanların kaderidir.

Peki ya siz, hala engellemeye devam ettiklerimizden misiniz? 

Alperen'in Bir Hayali Var 

07.02.2014.5

•    1996 yılında Elazığ’da doğdu. Doğum esnasında boynuna kordon dolanması nedeniyle CP hastalığına yakalandı. Muzip bir çocukluğu yoktu. O hep olgundu. İlkokulu Elazığ Aziz Gül İlköğretim Okulu’nda tamamladı. Şu an Bursa Atatürk Anadolu Lisesi’nde eğitimine devam ediyor. 6. Sınıftan beri kaymakam olmak için çabalıyor ve şimdi bu hayali adına büyük bir adım atmıştır.

•    6. Sınıftan beri Kaymakamlık hayaliyle yaşarken geçen sene öğrendiği bir yasa sonucu adeta sarsıldı, bunalım yaşadı. “Bir dakika ya, burada yanlış giden bir şey var” dedi, duruma isyan etti ve tepkisini ortaya koydu. Şu an küllerinden doğdu ve önceden hazırlamış olduğu itiraz mektubunu e-posta yoluyla milletvekillerine, siyasi partilerin Engelli Komisyonlarına gönderdi. Yetmedi, bu mektubu sosyal medyaya taşıyarak kamuoyu oluşturdu. Dikkatleri üzerine çekip kalbi kandil olanların desteğini arkasına aldı. Şimdi Alperen binlerle bir olup heyecanını paylaşan herkesle beraber gerekli çalışmaların başlatılmasını sabır ve umutla niyaz ediyor.

•    Gelecek on yıl içinde engellilerin tüm haklarının daha da bilinçli bir şekilde sağlanmasını temenni ediyor. Ayrıca on yıl sonra Türkiye’nin engelsiz yasama, yürütme ve yargı mekanizmalarında engelsiz kaymakam olarak ülkesine hizmet edeceğine dair inancını güçlenerek taşıyor.

•    Sözün her deyimiyle kaymakam olma arzusuna yaklaşırken Alperen en başta ailesinden büyük destek görüyor. Bu azmiyle çevresinden de büyük ilgi ve destek gören Selvi artık arkadaşlarıyla yeni bir oluşum içerisine girmiş bulunmaktadır.  

Kendisinin açtığı facebook.com/engelsizmekanizma sayfasına tüm Türkiye’den destek bekliyor. 

•    Hayalperest olduğu doğrudur. Rüyalarında kendisini önemli projeleri gerçekleştiren ve bununla insanların hayır dualarını alan engelsiz bir kaymakam olarak görmektedir. Kaymakamlığı seçmesinin nedeni, bu ülkede çalışan insanların önünü açma, gittiği yerleri gelişmiş ve bayındır hale getirme olan hizmet aşkından kaynaklanıyor. Kaymakamlık az, sana Valilik yakışır kardeşim. 

•    Alperen bey yaşamı boyunca kendisi gibi olan özel bireylerin engellenmiş hakları için mücadele vermiştir. Nitekim bu mücadeleyi sadece kendisi için değil, bilakis bütün kardeşleri için sürdürmektedir. Devlet ve toplumundan beklentisi bu mücadeleyi destekleriyle taçlandırmalarıdır. 

Şimdi gelelim hikâyenin özüne. 

Bir çocuk düşünün, bir umudunun gölgesine sıkı sıkıya sarılmış ve düşünü rüzgâra salmış, güçlü bir yakarış sonucu kalbine fikri kor gibi düşmüş ve o fikrin aleviyle cayır cayır yanan 18 yaşında genç, saf, temiz bir delikanlı… 

Yaraya merhem olma maksadıyla Alperen’e birkaç soru sordum ve yukarıda sıraladığım cevapları bana sundu. İşimi kolaylaştırdı. Sevgili Alperen niyazını davaya çevirebilmeyi başarmış ve bu başarısıyla da pek çoğumuza örnek bir tavır sergilemiştir.

Diyor ki Alperen topluma, “Şayet ben yasadan daha fazlası değilsem, o zaman dünyanın en düşkün insanıyım” 

Alperen diyor ki yasaya, “hayallerime, inancıma, ihtiraslarıma, sevdama, ufkuma, düşünceme, bakış açıma, ne olduğuma, ne olacağıma sınır çizemezsin. Buna teşebbüs edersen sonuçlarına katlanırsın.  Ne de olsa senden büyük anayasa var. Demokratik hakkımı en temiz yollarda arayacağım” 

Aferin Alperen, biz sana gönülden inanıyoruz. Bütün gücümüzle yanındayız kardeşim. Çok yakında emeline ulaşacaksın. Sen yeter ki iste ve çalış. Asla inancını yitirme. Sana engel olan tüm yargıların, bütün yasaların üstünü güzelce çizebilir, bizimle paylaşabilirsin. Yine inanıyorum ki yolda gönül ve dava insanları insanlıklarının gereğini geç olmadan ifa edeceklerdir.

Sağduyundan sevgiyle

Yolun açık olsun.

Can Ahmet Vural

https://www.facebook.com/engelsizmekanizma

***

17.01.2016

Şimdi Alperen Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyor… Onunla beraber aynı hissiyatı paylaşan arkadaşlarıyla beraber inancına yürüyor… Sevgimiz ve desteğimiz onunla…

“Sana hizmet edene altından daha fazlasını borçlusun, ya gönlünü ver ona, ya duanı paylaş, ya da sen de hizmet et.”- / Halil Cibran

Bkz: [1]Yol kitabı ve Engelli Yönetici ve Yargı Mensuplarıyla Gelişmiş ve Adil Bir Türkiye'ye


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11