BİZ KOCAMAN BİR AİLEYİZ
Bu büyük ve kutlu ailenin bir ferdi olarak #elinsaf etiketiyle üç aralık farkındalık gününe has canımı kanatarak kaleme aldığım ve herkesi haklarımız konusunda düşünmeye davet ettiğim ve de sorumluluklarına çağırdığım baharım, yazım, kışım hep aşağıdaki satırlarımdan ibarettir.
Çıkması muhtemel Bypass kitabımdan anekdotlarla…
En şefkatli ve en merhametli Allah’ın adıyla,
Sevgili kardeşim bu senin sınavındır demekten Allah’a sığınırım. Muhakkak ki bu seninle birlikte hepimizin sınavıdır.
Ve yemin olsun ki ben Ömer (R.A.)’dan daha az adil değilim.
Tezgah büyük, tezgahtarlar büyük.
O kadar sıkıştık ki şu masiva da…
Görünmüyor, bilinmiyoruz.
Çekil ayakaltından Can’ım, fazla dolaşma.
Oku, engellerini kaldırmaya önce kendi içinden başla!
Daha fazla içsel yolculuğa hazırlan.
Tefekküre devam.
Dayaaan!
Bir Engelliler Haftasını daha geride bırakacağız. Bize ayrılan sürenin yine sonuna geleceğiz. Beraber geçireceğimiz birliktelik adına hepinize şükranlarımı sunarım. Müşterek bir bilince daha eğilip yelken açarak farklı denizlerde ilerlemenin, paylaşmanın, kucaklaşmanın tadına birlikte varacağız. Keyfini ve *okunu beraber çıkaracağız. Onlar güzel şeyler, o anlar güzel anlar. Selamlaşıp kaybolurken aranızdan hayatlara dair birkaç kelam etmek isterim, yüksek müsaadelerinizle.
Nefesler arasında birey olmaya çalışırken,
Bunu şartlarınızda daha başaramamışken,
‘Her sağlıklı potansiyel bir engelli adayıdır’ küfrü bir bela oku ve mıh gibi saplanırken bilinçaltlarına,
Doğacak çocuklarımızın, yeğenlerimizin sağlıklı hayatları için endişelenirken ülkemde,
Maazallah tasnifi bile çok ağır derken,
Hala kalıyorsam kapımın girişinde öyle biçare,
Ailem, komşularım, yöneticilerimle aynı yöne, aynı resme bakamıyor ve aynı havayı soluyamıyorsam,
Devlet babamın koruduğu evlerde şiddet uygulanıyorsa bana,
Okullarınızdan uzaklaştırılıyorsam,
İşim yoksa, diplomam yoksa hala,
Maaş alabilmek için fiil ehliyetime kısıtlama getiriliyorsa,
Her şeye rağmen bizi hayata kazandıran annelerimize almış oldukları desteğe mukabil adaletsiz şekilde borçlandırma yapılıyor tahakkuku isteniyorsa…
Annem babam vefat ettiğinde sığınacak bir yerim yoksa,
1 ve 2. Dereceden akrabalarımın insafına terkediliyorsam bu dünyada…
ÖYLEYSE BEN ARANIZDA BİR HİÇİM!
İnsan bile değilim.
Hiçliğin bana verdiği yetkiye dayanarak,
Şimdi engelli olarak yaşamak zor falan demeyeceğim size. Bunu güçsüzler yapar. Yalnız Allah’tan korkum var, O’ndan başkası güç yetirebilir mi ki şu hırçın ruhuma?! İşte o yüzden diyeceğim ki, aranızda (içinizde) ve sizinle yaşamak gerçekten çok zor. Sizler büyük bir elemsiniz. Benim en büyük imtihanım, korkunç bir rüyamsınız. Tarafıma uyguladığınız politikaların canı cehenneme. Sınav bittiğinde, oyun sona erdiğinde adınıza içinizden bomboş bir kağıt vereceğim Yaradana,
İşte gözümdeki kanaat notunuz, koca bir sıfır!
Şimdi evladım ne çıkardın bu kelamın deminden,
Fark edilmek değil, anlaşılmak istiyorlar. Onlar bizden ayrı değiller.
Onlar mahvolmuşlar. Onlar yorgunlar. Onları Allah beslemiş…
Allah’ım ne olur Sen onlara yardım et!
Müm’inin hali nasıl olmalıdır
Mümin mürşidine danışır, sevgili yol gösteren Orhan amca, Mümin’inin hali nasıl olmalıdır? Orhan amca meçhulün gözlerine dalar ve toprağı işaret eder “toprak gibi olmalıdır” der. “Nasıl?” diye ekler perişan, “Toprak gibi olgun, sakin ve duru!”
“Allahuekber” der mümin. - Suphanallah.
- Peki, ya toprak hiç küsmez mi?!
- Küser elbet.
- Küserse n’olur…
- Kendini çeker, mahsul vermez ve toplumu aç bırakır.
Ağalar, toprağın size küsmesinden Allah’a sığının. Zira bu, büyük cezadır.
/Can Ahmet Vural
26.11.2015.4
PAYLAŞ