Acizliğim Mana Eksikliğinden
İnsanımızın içinde bulunduğu durum, dünyamızdaki zulümlerin, fitnelerin, kargaşanın, bunca kaosun nedeni… Düşman mı arıyorsun, aynaya bak. Kendinle barış, toparlan, huzuru yakala ve asla bırakma!
Sonra, Adım Bir İnancın Ürünü’nden mesajlarla…
Övülmek istiyorum, yaptıklarımla gurur duyulmalı. Karşılık görmek ve ayakta alkışlanmak emelim. O sahnelerin tozunu attırmalıyım. Verebileceğim tüm mesajlar net olmalı. Karmaşık olan puzzle yerli yerine oturmalı. Yeryüzündeki tüm parmaklar beni göstermeli. Tüm diller ve tüm şarkılar beni anlatmalı. Kusursuz görünmeliyim evet. İhtiyacım olan tek şey birazcık hava. Delilin peşindeyim. Kanıtlanmam gerek. Şeref ve haysiyet kazanmalıyım. Mücadele edecek takatim yok ama yeteri sermayem var. Dünyanın bilmem neresinden en pahalı takımları getiremezsem bunu başaramam. Kabım şık görünmeli, içim boş olsa da fark etmez. Daha yeni kiraladığım bilmem kaç yüz bin liralık jeepimle bu sokaklar benim demezsem, cix mekânların valelerine aracımı teslim edemezsem kulübe katılamam. Etine dolgun vermeliyim bana hizmet eden garsonun bahşişini. Himmetimden o da nasiplenmeli. Racon böyle. Ben de o raconun bir kulu. Sonra şehrimin en güzel kızı kolumda olmalı. Ne de olsa o da benim bir imajım ve en yakışıklı oyun erkekleriyle takılmalıyım ortamlarda. Ait olduğum düzen bu ve ben de o düzenin bir parçasıyım. Yok, kesinlikle yok! Olmaz. Bir parça olmak beni kesmez, ne münasebet? En önemli parçasıyım. Ben olmazsam o âlem eksik, yarım. Şayet olmazsam her gün biraz daha ezilirim yolgeçen hanında arzuma karşı. Bir düş değil benim ki, bir idrar yarışı... En uzak noktaya tersten oturup hacet gideremezsem ne farkım kalır yetimden. Ey benim içine bir yağmur gibi boşaldığım egom, ey kararttığım vefa… Vereceğim sofralarda göstereceğim merhametin yanında asılı kalıyor sıra dışılıklarınız. Çünkü kendimi böyle rahatlatıyorum. İnsancıkları doyurmak yaman gönlüme huzur vermekte. Varlığımla dağları titreten kibrim, cesaretini cebimden almaktadır. Gücümün nelere kadir olduğunu herkes görmeli bu ego savaşında. Âleme çektiğim selfilerle duyurmalıyım adımı. Bilmem ne kebapçısında yediğim hünkâr beğendileri, bezirgân sofralarını layklaytmalıyım sosyal medyalarda. Nerede akşam orada sabahladığım görünmeli. Tarz olmalıyım Tv programlarında, ekolü idolü hep ben belirlemeliyim. Eğer oynarsam, daima kazanan atı oynamalıyım gerçekte kaybettiğimi bilsem bile. Yalanlardan tozpembe duvarlar örmeliyim gözlerimin önüne. Bana acı veren her şeyden uzaklaşmalı, inzivaya çekilmeliyim görkemini kendi yarattığım asma kilitli zindanlarımda. Karartmalıyım kendimi, sonra kapatmalıyım kitapları… Can Ahmet gibi yazarları kesinlikle okumamalıyım. Onlar da görmemeli beni. Şayet ben onları çekemezsem onlar beni gömer!
Herkesi ve her şeyi bir kenara bırakıp kendinle savaşmaya kalktığında kazanırsın bu hayatta.
Çok fazlayım, inan bana çok fazla.
Can Ahmet Vural
07.01.2016.4
#ilerigitme
PAYLAŞ